Tuesday, March 31, 2009

Mikrodalga Fırında İnegöl Köfte Tarifi


Kusura bakmayın, sınavlar dersler derken bir de aşkitomla aşk tazeleme mevsimine giriverdik.Evim tamamen dağılmış durumda, ders çalışmadığımız zamanlarda dışarıya kaçıp sokaklarda ilanı aşk ediyoruz.Ve kusura bakmayın siteme yazı yazmak için hiç zaman bulamıyorum.Ama madem bu gün evdeyim hemen yemek yapmaya karar verdim.Aşkım sınava girmeden önce onun koca göbüşünü doldurayım dedim.Buyrun tarifimi okuyun umarım bunca süre yazmadıktan sonra siz genede benim sitemde gezmeye devam edersiniz.


Malzemeler ;

- 1 kg köftelik kıyma
- 1 çaykaşığı karbonat
- 3 adet soğan (Rondodan geçirip, suyu tamamen süzülmüş.)
- 1 cola şişesi kapağı kadar çekilmiş kuyruk yağı (Ben bu seferlik kullandım ama sonrasında içim içimi yedi, bu kadar sağlıksız bir yemeği nasıl yaptım diye :)
- 1/2 su bardağı galeta unu
- 1 şişe maden suyu ( 1/2 şişesini köftenin içine, 1/2 şişesini köfteye şekil verirken elimizi ıslatmak için kullanıyoruz.)
- 1 tatlı kaşığı tuz
- Arzu ederseniz kırmızı toz acı biber ve beyaz biber ekleyebilirsiniz.

Mikrodalga Fırında İnegöl Köfte Tarifi ;

- Sodayı ve karbonatı karıştırdım.(Genişçe bir kap kullanın yoksa aniden köpürüp mutfak tezgahını mahvedebiliyor, nerden mi biliyorum ne diyeyim tecrübeyle sabit :)

- İçine kuyruk yağınıda eklediğim kıymanın üzerine sodayı ve karbonatı ekledim.Ağzını streç folyoyla kapatıp, buzdolabında üç saat dinlendirdim.

- Dinlendirdiğim etin içine soğanları ekleyip, elimi sodaya sürerek kıymalara top şekli verdim.

- Tekrar yiyebileceğimiz kadarını buzdolabına koydum 30 dakika dinlendirdim.Kalanını buzdolabına tane tane olacak şekilde yerleştirdim.

- Mikrodalga fırınımı ızgara modunda 3.dereceyi ayarlayarak (Normal fırında 200 C'ye denk geliyor olması lazım.) her iki tarafınıda 5 dakika pişirdim.

- Afiyet olsun.  :eat:

PS : Arzu ederseniz yanında salsa sosu tarifimi uyguluyarak daha lezzetli bir sonuç alabilirsiniz.  

 


Sunday, March 29, 2009

2009 Genel Seçim

Tam beş gündür bloguma yazı yazamıyorum.Umarım kusuruma bakmazsınız oy kullanmam lazımdı çünkü, hiç birşey yapamadığım ülkeme hiç olmazsa delikanlı gibi oy vermeli ve vatandaşlık görevimi yapmalıydım.
  
  Malum ben Ankarada iyi bir kimya mühendisi olmaya çalışırken ailemde İstanbulda hayatlarını sürdürmekte.Bende bir kaç gün kardeşimle vakit geçirip onun dönem ödevine yardım edeyim, azıcıkta olsa annemle vakit geçireyim derken yemek yapmayada yazmayada zaman bulamadım.Lütfen kusuruma bakmayın bu bir kaç gün içinde beni affedin.Ayrıca bir kaç gün yazmadım diyede daha az girmeyi siteme.

Lüpteeeeeeeeeeeeeeen :(

Tuesday, March 24, 2009

Pratik Salata Sosu Tarifi

Bu tarif aslında tam anlamıyla bir salata sosu sayılmaz ama yıllardır annem yapıyor ve biz çok severek kullanıyoruz.Sizede tarifi vereyimde sizde salatalarınızda afiyetle kullanın.

Malzemeler ;

- 2 baş sarımsak (Sarımsaklar diş diş ayrılmış ve soyulmuş olacak.)
- 1 bardak zeytinyağı

Pratik Salata Sosu Tarifi ;

- Sarımsakları zeytinyağına ekleyip, ağzını sıkıca kapatıyoruz.Böylece hem sarımsakları kullanacağımız zaman ellerimizin kokmuyor bu sorundan bir defada kurtuluyoruz, hem sarımsağın tadı zeytinyağına geçiyor ve salatalara çok yakışıyor.

- Afiyet olsun.

Şehriyeli Kuzu Kulağı Salatası Tarifi

Tamam benim tariflerimi okuyarak diyet yapmaya çalışan insanlara bu sıralar verdiğim tarifler hiç uymadı ama bugün size misler gibi bir salata tarifi vereceğim.Ve umarım kaç gündür sizi aksatmamı affedebilirsiniz.Beni hiç tanımayan insanlar olarak verdiğim tarifleri okumanız beni çok mutlu ediyor umarım bu tariflerle tekrar gönlünüzü kazanabilirim :)

Malzemeler ;

- 1 su bardağı arpa şehriye ( Başka bir blogda yıldız şehriye ile yapıldığını görmüştüm ama ne yazık ki, benim evimde olmadığı için kullanamadım.)
- 1 paket kuzu kulağı (Realde paketle satılıyor.)
- 1 adet domates (Küp küp doğranmş.)
- 1/2 iceberg (Rende şeklinde doğranmış.)
- 2 dal yeşil soğan
- Dövülmüş 1 diş sarımsak ve 2 yemek kaşığı zeytinyağını karıştırıp salata sosu hazırlayın
- 1/2 çay kaşığı tuz


Şehriyeli Kuzu Kulağı Salatası Tarifi ;

- Arpa şehriyenin üzerine kaynar su ekleyip, 800 wattta (Mikrodalga fırınınız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayabilirsniz.) 8 dakikayı ayarlayın arpa şehriyeler yumuşadıtan sonra suyunu süzüp bir kenara soğuması için bekleyin.

- Bütün salata malzemelerini karıştırıp üzerine arpa şehriyeyi ekleyin, iyice harmanladıktan sonra üzerine kuzu kulağını hiç bölmeden ekleyin.Salata sosunu ve tuzuda üzerine ekleyin.

- Afiyet olsun.

PS : Bilmeyenler olursa diye şimdiden söyleyeyim kuzu kulağı çok ekşi bir sebzedir hatta üzerine limon eklenmeyecek kadar.


Evde Galeta Unu Tarifi


Hiç bir şeyi dışarda satın almaktan hoşlanmayan bir kimya mühendisi olarak, evde yapabileceğiniz tüm tarifleri size veriyorum.Kendimi koruduğum gibi tüm insanlar korumak istiyorum.Yalandan değil özümle seviyorum bütün insanları ve insanla birşeyler verebiliyorsam çok ama çok mutlu oluyorum.Neyse hariçten gazel okumayayım ben direk tarifimi vereyim.



Malzemeler ;

- Bayat ekmek

Evde Galeta Unu Tarifi ;

- Bayatlayan ekmeğini içini çıkarın (İsterseniz onunla bayat ekmek keki yapabilirsiniz.) kalan ekmeği mikrodalga fırına koyup 800 wattta (Mikrodalga fırınınız dereceliyse 4. dereceyi ayarlayın.) 4 dakikayı ayarlayın ve ağzını açıp tamamen kurumasını bekledim.

- Tamamen kuruyan (Aşkitopaşamın deyimiyle taşlaşmış ekmeği :) rondodan geçirdim.Kavanoza koyup buzdolabına kaldırdım.

- Afiyet olsun, artık galeta unu satın almanıza gerek yok evde tertemiz yapılmış galeta ununuz var.

PS : Buzdolabında ağzı kapalı şekilde bir aya kadar saklayabilirsiniz.


Domates Kızartması Tarifi




Aklıma gelmişken bu yeşil domates tarifinide yazayım dedim.Bunun yanına birde Ege bamyası kızartılır oda çok lezzetlidir ama, ne yazık ki ne Ege'deyiz nede iri bamyanın mevsimi ama yazın bu tarifide yazarım size söz.

Malzemeler ;

- 1/2 kilo yeşil domates (Halka şeklinde kesilmiş.)
- 1/2 bardak galete unu 
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 çimdik karabiber
- Arzu ettiğiniz kadar kırmızı toz biber (Fazla atmayın kırmız biber yanıyor ve lezzeti bozuluyor, tecrübeyle sabittir :)
- 1 su bardağı kanola yağı (Normalde zeytinyağı tercih etmeme rağmen kızartmalarda daha sağlıklı olduğunu bildiğim kanola yağını kullanıyorum.)

Domates Kızartması Tarifi ;

- Galeta unu, tuz, karabiber ve kırmızı toz biberi iyice karıştırdım.Domateslerin her iki tarafınıda unlu karışıma buladım.

- Yağı kızdırıp azıcık kızarttım.(Zaten çok çabuk kızarıyor, fotoğraftaki rengi alması yeterli.)

- Afiyet olsun.


Mikrodalga Fırında Yeşil Domates Yemeği Tarifi



Bugün okuldan gelirken birden pazar tezgahına takıldı gözüm, yemyeşil domatesler vardı.Hemen pazarcı amcada domates alıp turşu yapmak istedim ama pazardaki teyze kafamı karıştırdı.Bende bugün yeşil domates yemeği yapmak istedim.Buyrun tarifim burada ;

Malzemeler ;

- 1/2 kg yeşil domates (İri iri doğranmış.)
- 1 adet orta boy kuru soğan (Yemeklik doğranmış.)
- 1 adet kırmızı biber (Julyen doğranmış.)
- 1 çorba kaşığı pirinç ( Ben ne olur ne olmaz diye, önceden kaynar suda beklettim.)
- 2 çorba kaşığı zeytinyağı
- 1 çay kaşığı toz şeker
- 1/2 çay kaşığı tuz
- Arzu ettiğiniz kadar karabiber
- 1 diş sarımsak

Mikrodalga Fırında Yeşil Domates Yemeği Tarifi ;

- Kuru soğan, kırmızı biber ve zeytinyağı mikrodalga kabına konur ağzı kapalı bir şekilde 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 4 dakikayı ayarlayın.

- Yeşil domatesler ilave edip,üzerine 1,5 su bardağı kaynamış su ekledim.Şekeri ve tuzuda ilave edip mikrodalga fırınımı 400 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 2.dereceyi ayarlayın.) 8 dakikayı ayarladım.

- Üzerine pirinçleri ekleyip mikrodalgamı 400 wattta 8 dakika daha pişirdim.

- Afiyet olsun.

PS : Üzerine ev yapımı yoğurt yada koruk ekşisi dökerek servis yapabilirsiniz.

Monday, March 23, 2009

Mikrodalga Fırında Yağsız Mısır Tarifi


   Dün akşam canımız sinema keyfi yapmak için mısır patlatmak istedim.Ama mısırda, çekirdek gibi hastalık yapan bir yiyecek olduğundan yağsız yapmak istedik.Emin olun mısır tazeseyse yağsız mısır çok daha lezzetli oluyor.

   İstediğiniz kadar yiyebilirsiniz, normalde patlamışın mısırın 100 gramında 478 kalori varken yağsız patlamış mısırın 100 gramında 342 kalori var.Ama biz dün en fazla 50 gram mısır patlatmışızdır hemde iki kişi yani bir kişilik mısırda 85 kalori var yanlız bizim gibi abartmayın çünkü hala kahvaltı yapabilmiş değiliz :)

Ben daha fazla çene çalmayayımda size tarifini vereyim sizde bundan sonra sinema gecelerinizde patlayana kadar mısır yiyebilirsiniz.

Malzemeler ;

- 1 yemek kaşığı mısır
- 1 tatlı kaşığı tuz (Tuz çok diye korkmayın, yağsız olduğu için tuz mısıra tutunmuyor, hepsi tabağın dibinde kalıyor.)

Mikrodalga Fırında Yağsız Mısır Tarifi ;

- Mısırı kapaklı bir mikrodalga kabına koydum, 800 wattta (Mikrodalga fırınınız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 2,5 dakikayı ayarladım.

- Mısır sıcakken üzerine tuzu serpin ve kapağını kapatarak sallayın.

- Afiyet olsun.

Sunday, March 22, 2009

Doğaya Saygı Duyalım



Lütfen saçma sapan alışveriş yapmaya son verin, lütfen tabağınızda yemek bırakmayın, özellikle çocuğu olanlar yada çocuk yapmak isteyenler kendinizi önemsemiyorsanız bile çocuklarınız için doğaya saygı duyun.

Nasıl yere düşen 1 TL'yi almak için yere eğiliyorsanız sokakta cebinizden düşen çöp içinde aynı özeni gösterin, suyu idareli kullanın saatlerce banyo yapmaktan vazgeçin.Maddi çıkarlarımızı düşünmeden önce kendi sağlığımızı ve doğanın sağlığını düşünelim.Ne olur evden çıkan çöplerimizi dikktli ayıralım.Küvette, jakuzide yıkanmaktan vazgeçelim.Bir damla suyumuzu bile israf etmeyelim.Bu dünya hepimizin azıcık dikkat etsek bu dünyayı yaşatabiliriz lütfen.

PS : Doğa benim içinde önemli diyorsanız lütfen ezici.com.tr fazla zamanınızı almaz ama dünyaya çok fazla zaman kazandırabilirsiniz.

Mikrodalga Fırında Pratik Aşure Tarifi


Bu sıralar doğal ürünlere olan takıntım malum, dün yaptığım alışverişte indirdimde olan Naturamaks adlı ürünü aldım.Tamam heşeyin evde yapmayı tercih ettiğim doğru, ama canım bir tabak aşure istedi diye bir kazan aşure pişirecek ne vaktim var nede o kadar aşureyi dağıtabilecek komşularım. (Ne yazık ki bizim apartmandaki insanlar selam vermeyi bilmezler, eğer biri kapımızı çalıyorsa ya anketördür yada arkadaşlarımızı eve toplayıp ders çalışırken çıkan kıkırtılar üzerine gelen şikayetler.)

Bende bu sene aşure yememiş olduğum için bir kavanozdan aşure yaptım.Toplam üç kase aşure çıktı, bizim evdekiler lezzetini çok sevdi bende hemen tarifini yazayım dedim size.

Malzemeler ;

- 1 kavanoz Naturmaks Saray Aşuresi
- 1 kavonoz su (Oda sıcaklığında.)
- 1 yemek kaşığı dövülmüş ceviz
- 1 yemek kaşığı dövülmüş fındık
- 1 yemek kaşığı nar
- 1/2 çay kaşığı tarçın

Mikrodalga Fırında Pratik Aşure Tarifi ;

- Naturmaks Saray Aşuresini geniş bir kaba döktüm, aynı kavanozun içine ağzına kadar su doldurdum, yavaş yavaş suyu döktüm kaşıkla karıştırarak aşureyle homojen bir hale gelmesini sağladım.

- Mikrodalga fırına koyup 600 wattta (Mikrodalga fırınınız dereceliyse 3.dereceyi ayarlayın.) 4 defa 1 dakikayı ayarladım her durduğunda karıştırıp tekrar aynı işlemi yaptım.

- Kaselere paylaştırdım, oda sıcaklığına gelince süsleyip ağzını streç folyoyla kapattım.Buzdolabında soğuttuktan sonra servis yaptım.

- Afiyet olsun.

PS : Diğer ürünlerinide deneyip siteme yazarım ama aşure bizim evde çok tuttu.Migrosta indirim var şuan yarı fiyatına satılıyor.Hatta ben hemen çıkıp satın almaya gidiyorum.

Mikrodalga Fırında Demleme Çay Tarifi


Pazar günlerinin olmazsa olmazı mademki kahvaltı, kahvaltıların olmazsa olmazıda çay bende size mikrodalgada demleme çay tarifi vereyim.Eğer sizde benim gibi çallama çaylardan nefret ediyorsanız buyrun bu tarifi deneyin.

Malzemeler ;

- 3 bardak soğuk su
- 1 adet lipton demlik poseti ( Sallama poşeti değil ama, demlik poşeti ben early greyi tercih ediyorum.)

Mikrodalgada Demleme Çay Tarifi ;

- Porselen demliğin (Yaldızsız olmalı, yoksa mikrodalgadan çıkan ışınlarla disko ortamı sağlamış olursunuz.) içine demlik poşetini ve ve soğuk suyu ekleyip kapağını kapatıyorum.

- Mikrodalga fırını 400 wattta (Mikrodalga fırınınız dereceliyse 2.dereceyi ayarlayın.) 8 dakikayı ayarladım.Mikrodalga fırınım durduğunda çayımız hazır.

- Afiyet olsun.

PS : İstediğiniz bütün bitki çaylarını aynı tarifle hazırlayabilirsiniz.Porselen demlikte yapılan çayın lezzeti çok daha kaliteli oluyor.

Saturday, March 21, 2009

Süt ve Süt Ürünleri

Basında bir kaç gündür konu edilen ve ciddi sağlık problemlerine neden olan süt ve süt ürünleriyle ilgili bir yazı yazmak artık farz olmuştu.

Malum biz Ankara'da yaşıyoruz bu sayede AOÇ'nin sütlerini içerek bir nebze olsun sağlığımızı kotuyoruz ama ya İstanbul'da yaşayan ailem ne içse daha sağlıklı olur diye düşünürken en güvendiğim marka olan Pınarın internet sitesinde buldum kendimi, mükemmel tasarlanmış bir site istediğiniz tüm faydalı bilgilere bu siteden ulaşabiliyorsunuz.

Bende sizi bilgilendirmek adına sitede yaptığım araştırma sonucunu size yazıyorum.

Hepimizin evinde kullandığı UHT sütün 100 ml'sinin içindeki besin değerleri ;

- Enerji :62,6 kcal
- Yağ :3,4 gr
- Protein : 3,3 gr
- Karbonhidrat : 4,7 gr
- Kalsiyum : 120 mg

Yağı %50 azaltılmış yarım yağlı UHT sütün 100 ml'sinin içindeki besin değerleri ;

- Enerji : 47 kcal
- Yağ : 1,5 gr
- Protein : 3,4 gr
- Karbonhidrat : 4,9 gr
- Kalsiyum : 125 mg

Tamamen yağsız UHT sütün 100 ml'sinin içindeki besin değerleri ;

- Enerji : 35 kcal
- Yağ : 0,12 gr
- Protein : 3,5 gr
- Karbonhidrat : 5 gr
- Kalsiyum : 127 mg


Benim tercih ettiğim içinde hiç bir katkı maddesi olamayan Pınar günlük sütün 100 ml'sinin içindeki besin değerleri ;

- Enerji : 59,12 kcal
- Yağ : 3,0 gr
- Protein : 3,32 gr
- Karbonhidrat : 4,71 gr
- Kalsiyum : 110 mg

Diğer markalarıda yazmak isterdim ama ne yazık ki hiç biri sitelerinde ürün tanıtımına yer vermemiş.Ben bu tarihten itibaren benim tercihim Pınar'ın günlük sütü AOÇ şişe süt alınmasın.Siz ise hepsini okuyup seçiminizi yapın ama lütfen karşılaştırma yaparken tek bir değeri referans almayın mesela yağı az olan ürünün proteinini nasıl yükseldiği yada kalsiyum için ne eklendiğini lütfen düşünün.

Tabii birde UHT sütlerin içindeki amonyak oranınıda dikkat etmek lazım hiç bir firmayı bizzat kontrol etmedim ama UHT sütlerin bozulmasını engellemek için içlerine fazladan amonyak eklendiğini biliyorum.

Karbonatın Kullanım Alanları


Sodyum bikarbonat ya da halk arasında bilinen adı ile karbonat hamur işlerinin temel malzemelerinden biridir. Karbonatın mutfak dışında da çok işe yarayan bir madde ve özellikle doğal ürünleri tercih edenlerin vazgeçilmezi olduğunu biliyor muydunuz?Ancak bu yöntemleri kullanılırken, karbonatın etkili bir kimyasal madde olduğunu da aklımızdan çıkarmamalıyız. Fiziksel kullanımlarda (özellikle ciddi bir tıbbi sorununuz varsa) mutlaka doktora danışmalısınız


Bir miktar suya koyacağınız karbonat ile kirli, yağlı yüzeyleri temizleyebilirsiniz. Yüzeyin boya verip vermeyeceğine dikkat edin, dönüşü olmayabilir

Yapışkanlı etiketleri çıkarttıktan sonra yüzeyde kalan ve bir türlü çıkmayan yapışkan izlerini, biraz suyla macun kıvamına getireceğiniz karbonatla ovarak çıkartabilirsiniz.

Buzdolabına, vestiyere, ayakkabılığa koyacağınız bir miktar karbonat bütün kötü kokuyu emer.

Dişinizi fırçaladıktan sonra bir miktar karbonat ile tekrar fırçalayın. Karbonat, dişleri beyazlattığı gibi ağız kokusunu da giderir.

Karbonat kuruyan, çatlayan veya yorgun ayaklara çok iyi gelir. Sıcak suya karbonat ve sirke döküp ayaklarınızı içinde 20 dakika bekletin, çıkarttığınızda pamuk gibi olurlar.

Karbonat doğal bir peeling malzemesidir. Sulandırılmış karbonat ile yüzünüze hafifçe masaj yapın. Masaj yaparken fazla bastırmamaya dikkat edin. Aşırı kuru ciltlerde iyi durulamaya özellikle dikkat edin.

Karbonat doğal bir deodoranttır. Koltukaltına sürülen karbonat terlemeye ve kötü kokulara engel olur. Aşırı terleme sorunu olan insanlara banyo sonunda sirke ve karbonatı macun gibi yapıp kol altlarına masaj yapmaları, hatta yumuşak bir fırça ile fırçalamaları öneriliyor. Bu yöntemle ertesi gün deodorant kullanmaya bile gerek olmadığı gibi, kol altları ipek gibi oluyormuş. Gün içinde karbonat kullanacaksanız dikkat, bazı kıyafetlerin kol altında renk bozulmasına sebep olabilir.

Sulandırılmış karbonat güneş yanığının acısını hafifletir. Çok hafif yanıkların da acısını dindirmek için kullanabilirsiniz.

Vaktiniz kısıtlı, dışarı çıkmanız gerekiyor ve saçlarınız yeterince temiz değil. O zaman saçlarınızın dibine bir miktar karbonat dökün, bütün yağı emip saçınızı hızla temizleyecektir.

Kepek sorununuzu gidermek için şampuanla yıkadığınız saçınıza karbonatla masaj yapıp durulayın. Ardından da son durulama suyuna 1 kaşık elma sirkesi ekleyin ki saçınız pırıl pırıl olsun.

Midenizi rahatsız eden yemeklere katacağınız 1 çay kaşığı karbonat midenizi rahatlatacaktır.

Demek ki o kadar çok para harcamadanda sadece karbonat, kullanarak yapmak istediğimiz çoğu şeyi yapabiliriz.Ama bir de ben hatırlatmak istedim.Karbonat doğal değil kimyasal bir bileşiktir, ve bir kimya mühendisi adayı olarak kimyasaldan mümkün olduğunca uzak durun derim ben.

Friday, March 20, 2009

Mikrodalga Fırında Bakla Fava Tarifi


Bugün bütün gün okul koşuşturmasının ardından, salata yapacak vakit bulamadım.Bende hemen akşam ne yapsam diye düşünürken pratik bir tarif buldum.Ve hiç sevilmeyen baklayı bile sevdirdim.Canım ev arkadaşım ve aşkımda bayılarak yediler hiç sevmedikleri baklayı.Bende hemen tarifini yazmak istedim.

Malzemeler ;

- 3 su bardağı kuru iç bakla
- 1 demet dereotu
- 10 adet arpacık soğan (Rondodan geçilimiş.Ben evde bu olduğu için arpacık soğan kullandım ama daha çok yakıştığına inandığım için tarifi böyle verdim.)
- 1 su bardağı zeytinyağı
- 1 tatlı kaşığı şeker
- 1 çay kaşığı tuz
- 1/4 çay kaşığı karabiber
- 1/2 çay kaşığı toz kırmızı biber

Mikrodalga Fırında Bakla Fava Tarifi  ;

- Baklalar, soğan, dereotu ve şekeri mikrodalgaya dayanıklı bir kaba koyup üzerini bir parmak geçecek kadar su ilave ettim kapağını kapattım.Mikrodalgamı  800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 30 dakika çalıştırdım.

- Baklaların yumuşadığından emin olduktan sonra üzerine zeytinyağı ve baharatları ekleyip el blenderıyla tamamen pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırdım.

- Püre haline gelen favayı köfte haline getirip büyük bir tepsiye koydum ve üzerlerini strech folyoyala kapattım ve buz dolabında donmaya bıraktım.

- Servis yaparken üzerini dereotuyla süsledim.

- Afiyet olsun.

PS : Servis yaparken üzerine ev yapımı yoğurt yada limon ekleyebilirsiniz.

Gıda Boyası Zararlı mıdır ?


   Bir araştırmanın sonucunda 6 adet gıda boyasıyla çocuklardaki hiperaktivite arasında bağlantının ortaya çıkarılmasından sonra, Avrupa çapında bu suni boyaların yasaklanması isteniyor.

   Gıda boyalarının kullanımının tamamen yasaklanabilmesi için AB’nin karar alması gerekiyor. İngiliz Gıda Güvenliği Ajansı da bu suretle, İngiliz bakanlardan gelecek yıla kadar bu boyaları gönüllü olarak satıştan kaldırmalarını istedi.

   İngiltere’de geçen yıl yapılan araştırmada, katkı maddesi kullanılan içecek tüketen çocukların konsantrasyonlarını kaybettiği ve hiperaktiviteye yol açtığı rapor edilmişti.

   Araştırmanın yapıldığı dönemde hiperaktif çocukların ailelerini, renkli ürünlerin tüketiminin olası risklerinden haberdar olmaları yolunda uyaran Gıda Güvenliği Ajansı, bu konuda daha güçlü tavsiyelerde bulunmamakla eleştirilmişti. Ancak ajansın bugün yapılan yönetim kurulu toplantısında başkan Dame Deirdre Hutton, ellerindeki kanıtın, bu boyaların gıdada kullanılmamasının akıllıca olacağını gösterdiğini söyledi.

   AB geçen yıl, çocuklarda hiperaktivite seviyesi ile gıdalardaki koruyucu ve katkı maddelerinin tüketimi arasında ilgi kuran İngiliz bilimsel araştırmasını değerlendirme kararı almıştı.

   İngiltere’de yapılan ve prestijli tıp dergisi The Lancet’te yayımlanan araştırmada, gıdalara konan koruyucu ve renklendiricilerin çocuklarda hiperaktivite seviyesini yükselttiği belirlenmişti.

   Southhampton Üniversitesinde yapılan araştırmada bilim adamları, bir grup çocuğun bir bölümüne gıdalarda bulunan koruyucu ve katkı maddelerinden hazırlanmış bir kokteyl, bir bölümüne de sadece meyve suyu vererek, çocukların davranışlarını gözlemlemişlerdi.

   İngiliz Gıda Güvenliği Ajansı yönetiminde yapılan araştırmayı yürüten bilim adamlarına göre, elde edilen sonuçlar, daha önce dikkat toplama bozukluğu olan hiperaktivite rahatsızlığı bulunan çocuklar üzerinde yürütülen çalışmaların sonuçlarını doğruluyor.

   Araştırmanın başındaki Profesör Jim Stevenson ve meslektaşları, koruyucu ve katkı maddelerinin 3 ve 8-9 yaşları arasındaki çocukların hiperaktif davranışları üzerinde olumsuz etkisi bulunduğunu saptadıklarını belirterek, “Bulgular, bu maddelerin sadece hiperaktivite rahatsızlığı bulunan çocuklar üzerinde değil, tüm çocukların davranışları üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini gösteriyor” şeklinde açıklamada bulunmuştu.

   3 yaşında 153 ve 8-9 yaşlarında 144 çocuk üzerinde yapılan araştırmada kullanılan katkı ve koruyucu maddeli kokteyller, sodyum benzoat (AB normlarına uygun E221) ve E110, E122, E102, E124, E104 ve E129 gibi çeşitli renklendiriciler içeriyordu.

   Çocuklarda hiperaktivite, konsantrasyon eksikliği ve özellikle okumada öğrenme zorluğuyla ortaya çıkıyor.

   ABD’de 25 yılda hiperaktivite rahatsızlığı bulunan çocuk sayısı üçe katlanarak 2001-2002 yıllarında 2,84 milyona ulaşırken, Fransa’da da son verilere göre her 400 çocuktan biri hiperaktivite ilacı Ritaline alıyor.
 

Thursday, March 19, 2009

Meksika Salatası Tarifi


Malum bir kaç gündür sürekli salata tarifi veriyorum, bu tarifi kuzenim Burcu'dan aldım.Çok uzun süredir yapmadığım bir tarifti içine bir kaç malzemede ben uydurdum ve mezelikten doyurucu bir salataya terfi ettirdim.Salata deyip geçmek tamamen yanlış, aslında çünkü o kadar çeşitli ve lezzetli sonuçlar elde edbiliyoruzki yemekten çok daha keyif veren bir malzeme haline geliyor.Neyse daha fazla saçmalamadan buyrun tarifim.


Malzemeler ;

- 1 adet iceberg (İri iri doğranmış.) 
- 1 kutu meksika fasulyesi ( Suyu süzülüp iyice yıkanmış.) 
- 1 adet domates küp küp doğranmış
- 1 paket taco cips (Ben doritos kullandım, elimle ufak ufak kırdım.)
- 100 gr beyaz peynir (Küpküp doğranmış.)
- 1 kutu mısır
- 5 adet közlenmiş kırmızı biber
- 1/2 su bardağı kornişon turşu (İnce ince doğranmış.)
- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 adet limonun suyu

Meksika Salatası Tarifi ;

- Zeytinyağı tuzu ve limonu iyice çırptım.Yarısını icebergin üzerine yaydım bütün sebzelerimi kat kat dizdikten sonra en üstüne salata sosunu döktüm.

- Afiyet olsun.




Mozerella Peyniri ve Zararları


   Bizim evde peynir çok tüketilir.Özellikle çocukken annem bizi sosis, sucuk ve salamdan uzak tutmak için sürekli eve değişik peynirler alırdı.Mesela genelde şarabın yanında tüketilen rokfor peyniriyle tanışmamız çocukken olmuştur.Kahvaltılarda tükettiğimiz bu peyniri antibiyotik değeri var diye yerdik ama sonradan rokfor peynirinin kansorejen özelliğini öğrendikten sonra tercih etmediğimiz bir peynir hale gelmişti.Bugün internette araştırma yaparken başka bir peynir daha buldum, mozzerella buyrun mozerellanın zararlarını okuyun.

Mozeralla Peyniri ve Zaraları
   Çin Hükümeti, mozerella peynirlerinin piyasadan toplatılmasını istedi.İtalyada 25 firma tarafından üretilen mozerella peynir örneklerinde, uzun vadede kansere sebep olarak kabul edilebilir değerlerin üstünde dioxin maddesine rastlanması nedeniyle peynirleri toplama kararı almıştı. Çin, İtalya'nın aşırı miktarda dioxin taşıyan mozerella peynirlerini toplama kararı ardından, Mozzarella peynirinin satışı yasaklandı.

   İtalya, bundan böyle, daha çok pizza ve salatalarda kullanılan mozzarella peyniri üretim yerlerinin de sürekli denetim altında bulunduracağı taahüdünde bulundu.

   Yüksek düzeydeki Dioxinler, toksik özellikte, kanser, sinir ve bağışıklık sistemi bozuklukları, karaciğer hasarları ve kısırlığa neden olarak kimyasallar olarakta biliniyor.

   Bütün dünyaya zehir saçan Çin konu kendi ülkesi olunca hemen mozzerella peynirlerini toparlatma kararı almış umarım bir gün Türkiye'dede insan sağlığı bu kadar değerli olur.

   Her ne kadar peynirler resimde çok lezzetli görünsede zehir saçıyor olması umarım yemeden bir daha düşünmenizi sağlar.

Wednesday, March 18, 2009

Mikrodalga Fırında Kebap Tarifi

Bugün yemek yapacak pek vaktim olmadı bende size daha önce yapıp siteme kaydetmediğim bir tarifi yazmak istedim.Sizi tarifsiz bırakmamak adına bu tarifimi yayınlamak istedim.

Sizi ve tüm insanları çok seviyorum.Çanakkale şehitlerini bugün anmak yetmediği için 21 Mart'ta sevgilimle Çanakkale'ye gidip orada anacağız şehitlerimizi.İyiki bizim için savaşmaktan vazgeçmemişler ve bize dünyanın en güzel memleketini armağan etmişler.Her ne kadar biz bu memleketi hakettiği gibi koruyamasakta en azından şehitlerimizi anma görevimizi tam yapalım.

Malzemeler ;

- 500 gr antrikot ( Rondoda kıymadan biraz kalın olacak şekilde çektim, siz isterseniz kasabınızdan direk çektirebilirsiniz. )
- 2 adet sivri biber ( Çekirdeklerini ayıklayıp rondoda iyice kıyılana kadar çektim. )
- 1 adet kırmızı biber ( Çekirdeklerini ayıklayıp rondoda iyice kıyılana kadar çektim. )
- 1/2 demet maydanoz ( Yapraklarını rondoda iyice kıyılana kadar çektim.)
- 1 adet küçük soğan (Rendelenmiş.)
- 1 çay kaşığı kimyon
- 2 çay kaşığı pul biber
- 1 çay kaşığı tuz

Mikrodalga Fırında Kebap Tarifi ;

- Bütün malzemeleri katıp iyice yoğurdum.Tamamen karışıp renk değiştirince üzerini serayla kapatım 1 saat buzdolabında dinlenmeye bıraktım.

- Mikrodalgaya dayanıklı bir kabın altına hazırladığım kıymalı harcı incecik yaydım, aralarında şerit şeklinde boşluklar açtım üzerini fırçayla yağladım.Mikrodalga fırınımı 400 wattta ( Mikrodalga fırınınız dereceliyse 2.dereceyi ayarlayabilirsiniz.) üzeri tamamen kızarana kadar pişirdim.

- Afiyet olsun.

Tuesday, March 17, 2009

Evde Mayonez Tarifi


Madem herşey evde yapılsın, sağlıklı olsun diye ısrar ediyorum biten mayonezimin ardından üzülmektene evde yapmayı tercih ediyorum.Annemin söylediğine göre eskiden mayonez yapmak zormuş ama artık mikser var 10 dakikada mayonez hazır ama ben kullanacağım kadar mayonez yapıp hemen tüketmeyi tercih ediyorum.İçinde koruyucu olmadığından en fazla üç gün saklayabiliyorsunuz.


Malzemeler ;

- 1 adet yumurtanın sarısı
- 1 su bardağı zeytinyağı  ( Zeytinyağının kokusu keskin oluyor ama çok daha lezzetli oluyor.)
- 1 çay kaşığı sirke
- 1 çay kaşığı limon suyu
- 1 çay kaşığı tuz ( Ben tuz olarak çekilmiş kaya tuzu kullanıyorum sizede öneririm.)

Evde Mayonez Tarifi ;

- Yumurtanın sarısını seramik bir kaba koydum ( Bu bilgiyi annem verdi belki şehir efsanesidir  ama biz seramik kapta yapılan mayonezin tadını ayırt edebiliyoruz. ) yumurtanın sarısını iyice çırptıktan sonra, kaşık kaşık zeytinyağımı katarak hiç ara vermeden sürekli karıştırdım.

- Zeytinyağımın yarısını yumurtanın sarısına tamamen karıştırdıktan sonra, karıştırmaya ara vermeden tuzu, sirkeyi ve limon suyunuda karıştırdım.Zeytinyağının kalanınıda kaşık kaşık eklemeye devam ettim tamamen pürüzsüz bir mayonez kıvamı alana kadar daha çırptım.

PS :  Mayonezli tariflerimin hepsinde artık gönül rahatlığıyla bu tarifi kullanırım.

    Bugünde bu öğlen yemeğimi sadece salata           yiyerek geçirdim, ama bu salatam diğerlerine     kıyasla biraz daha renkli ve biraz daha kolay oldu.Hemen tarife geçeyim sizide bu lezzetten mahrum bırakmayayım.





Malzemeler ;

- 2 tavuk göğsü ( Mikrodalga fırında tavuk pişirilip, iri iri doğrandı. ) 
- 1/2 adet kıvırcık ( Dış yapraklarını ayırıp, 5 yaprağı ince ince doğradım.)
- 3 dal yeşil soğan ( Yeşil yaprakları ince ince doğradım.)
- 1 su bardağı mısır
- 1/2 su bardağı kornişon turşu ( İri iri doğradım, bir adet salatalık 4 dilime ayrılacak. )
- 1 su bardağı süzme yoğurt
- 2 yemek kaşığı dolusu mayonez ( Evde mayonez tarifimi uygularsanız çok daha sağlıklı ve lezzetli olacaktır.)
- 10 dal dereotu ( Sapları ayıklanıp çiçekleri kullanılacak. )
- 1/2 limonun suyu
- 1 çay kaşığı pul biber

Tavuk Salatası Tarifi ;

- Mayonezle yoğurdu iyice karıştırdım,içine limon suyunu ve pul biberide ekleyip iyice karıştırdım.

- Doğranmış kıvırcığı, tavuk göğsünü, turşuyu, yeşil soğanı, mısırı ve dereotunu iyice karıştırdım.Hazırladığım yoğurtlu sosla iyice karıştırdım.

- Kıvırcık yapraklarını salata tabağının altını süslemek için yaydım, hazırladığım salatayı yaprakların üzerine yaydım kaşığın arkasıyla düzelttikten sonra üstünü dereotuyla süsledim.

- Afiyet olsun

PS : Bu tarifte tavuk yerine veya tavukla beraber közlenmiş patates yada haşlanmış patates kullanabilirsiniz.Benim aklıma gelmedi ama yazarken güzel bir lezzet vereceğini düşündüm.

Selülite Nasıl Engel Olabiliriz ?


   Selülit oluşumunda en önemli nedenlerden birisi de dengesiz ve yanlış beslenmedir. Doğru ve düzenli beslenmeyle,sellülit ve bölgesel yağlanmalar engelleneceği gibi var olan sellülit sorunu da azaltılabilir.

   Doğal ve sağlıklı ürünlerle beslenmek, antioksidan, A,C,E vitaminler açısından zengin bir besleneme tarzı seçmek, tuz, alkol, şeker, sigara, tütün, alkol ve kızartmalardan uzak durmak selülitten korunmada önemli rol oynuyor.

   Haftada 4-5 gün 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş ve günde en az 2 litre saf su içmenin de selülit tedavisinde önemli rol oynadığının söyleyen Dr. Melisa Eczacıbaşı, sellülit ve bölgesel yağlarla mücadele etmede önemli rol oynayan şu pratik çözümleri öneriyor: 

- Yiyeceklerinizi tuz yerine baharat, limon ve aromatiklerle tatlandırmaya bakın.

- Koyu kahve, koyu çay, gazlı içecek ve kola tüketimini kesin.

- Birleşiminde lif oranı yüksek beslenme tarzını seçerek toksik madde atılımını kolaylaştırın.

- Mutlaka günlük içtiğiniz su miktarını artırın.

- Rezene, elma kabukları ve yeşil çayı karıştırarak hazırladığınız bu nefis bitki çayını günde en az 4 kez içmeye çalışın.

- Mümkünse her gün bir demet maydanoz, bol bol kereviz, lahana ve enginar yiyin.

- Tatlı ihtiyaçlarınızı meyve, tatlandırıcı ile hazırlanmış meyve kompostoları ve sütlü tatlılardan karşılamaya çalışın.

- Şarküteri ürünlerinden, yağlı soslardan uzak durun.

- Kızartmalar yerine fırın, buğulama ve haşlama yemekleri tercih edin.

- Aşırı tuz ve yağ içeren şarküteri ürünlerinden, yağlı sos ve yemeklerden uzak durun.

Monday, March 16, 2009

Mikrodalga Fırında Mercimek Haşlama

Hem okula gittiğim hemde yemek yapmayı çok sevdiğim için hafta sonundan kendime hafta içi yapmak için pratik yemeklik hazıyorum.Buzluğa atıp acil zamanlarda kullanıyorum işte buda öyle bir tariftir.

Malzemeler ;

- 2 su bardağı mercimek
- 4 su bardağı su
- 1 çay kaşığı tuz

Mikrodalga Fırında Haşlama Tarifi ;

- Bütün malzemeleri mikrodalga kabına koyup 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 15 dakika çalıştırdım.

- 5 dakika sonra süzüp buzdolabı poşetlerine paylaştırdım ve buzluğa attım.

Mercimek Salatası Tarifi


Tamam dün kokoreç yemiş olabilirim ama ben hala günde bir öğün bir çanak dolusu salata yiyerek geçiştiriyorum.Böylece kendimi sıkmadan hem diyet yapıyorum hemde canımın istediklerinden geri kalmıyorum.Bugünün tarifi çok sağlıklı, çok lezzetli ve de çok besleyicidir.

Malzemeler ;

- 1 kuru soğan (Piyazlık doğranmış.)
- 10 sap dereotu (İncecik kıyılmış.)
- 10 sap maydanoz (Sapları temizlenip, maydanozlar kıyılmış.)
- 2 adet domates (Küp küp doğranmış.)
- 1 çay kaşığı sumak
- 1/2 çay kaşığı tuz
- 1/2 adet limonun  suyu
- 1 yemek kaşığı koruk ekşisi (Koruk ekşiniz yoksa nar ekşisi kullanabilirsiniz.)
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 çay bardağı nar
- 5 adet ceviz

Mercimek Salatası Tarifi ;

- Bütün sebzeleri karıştırdım.Zeytinyağı, koruk ekşisi, limon suyu, tuz ve sumağı karıştırıp salatamın üzerine döktüm.Nar ve cevizle süsledim.

- Afiyet olsun.

PS : Kardeşim küçükken bu salatayı kuskus salatası sanıp yerdi, bütün çocuklarında çok lezzet alarak yiyeceği bir salata, ama ne yazık ki biz kilo vermek için yiyoruz :)

Sunday, March 15, 2009

Şampiyon Kokoreç


 Sabah kahvaltısı yaptıktan sonra aşkımla beraber ders çalışmak için masalarımızın başına geçtik.Daha bir saat bile ders çalışmadan aniden gelen bir vahi sonucu turşu suyu içmek için Sakarya Caddesine gitmeye karar verdik.

 Aşkıma tam üç tane pantalon seçtikten sonra cüzdanımızı evde unuttuğumuzu farkedip koşarak bizim eve gittik. (Sevgilim artık sende cebindeki parayı bana verme alışkanlığından vazgeçte sana güzelinden bir cüzdan alayım.) Neyse bu hızlı koşuşturmanın ardından turşu suyu içmek için turşucuya gittiğimizde turşucunun kapanmış olduğunu farkettik :( aşkım benim turşusuyunu ne kadar çok sevdiğimi bildiğinden dudağımın aşağı düşmesine kıyamayarak beni yemeğe götürmeye karar verdi.

 Aşkım İstanbul'a geldiğinde onu çok lüks restaurantlara götürmektense İstanbul'un has lezzetlerini tattırmıştım.İstanbulda Beşiktaş'a gitmişken Şampiyon Kokoreç'e girmeden olmazdı.Ankara'dada  Şampiyon Kokoreç'in açıldığını duyduktan sonra uğrak yerimiz olmuştu.Uzun süredir benim evde yemek çalışmalarım yüzünden aşkımla yemeğe çıkamıyorduk.
Madem sana turşu suyunu alamadım, hadi Şampiyon'a dedi aşkım.

 Hemen midye dolma, midye tava ve çeyrek kokoreçlerimizi söyledik.Midye tavalarımız gelince üzerine bolca limon sıktık daha midyelerimiz bitmeden kokoreçlerimiz geldi, üzerinde domates ve biberle, yanında minik cin biberlerin ağzımızı yakmasını önemsemeden neşeyle yiyoruz kokoreçleride, ardından gelen midye tavaları bolca sosa batırarak midemize indiriyoruz ve en sonunda hesabımızı ödeyip kalkıyoruz.

 Beni mutlu etmek için bunlarla yetinemeyen sevgilim, Şampiyon Kokoreç'in karşısındaki çiçekçiden 1 tane papatya koparıp saçıma taktı, 
Çiçekçinin şaşkın bakışlarımı ?
Aşk bu dercesine şımarıkça güldük, paramız olması önemli değil sanırım nerede yemek yediğimiz de önemli değil aşkımız varya ikimizide yetiyor.

PS : Ankara'da yaşayıp İstanbul'u özleyenlere öneririm kesinlikle gidin, fiyatlar uygun lezzeti tartışmak zaten gereksiz derim ben.

PS 2 : Adreside vereyim dedim, SSK İşhanı karşısıda, Düveroğlu'nun yanında.

Ispanak Salatası Tarifi


Perşembe günü artık yazın yaklaştığını söylemiştim, bir süre mikrodalga fırında yemek tarifleri vermeye ara verdim.Bugün yaptığım yoğurduda düşünerek kocaman ve enfes bir salata hazırladım, doğrusu evdede çok sevildi sabah kahvaltımızı bu salatayla yaptık buyrun tarifim.

Malzemeler ;

- Bir çanak dolusu ıspanak (Ben ayıklanmış ve yıkanmış alıyorum, Migroslarda satılıyor saplarını kesip attığım için öyle kullanmak daha kolay oluyor.)
- 3 adet patates (Ben mikrodalgada közlenmiş patates kullandım ama siz isterseniz mikrodalgada haşlanmış patates kullanabilirsiniz.Ama ben közlenmişi daha çok seviyorum.) 
- 1 su bardağı yoğurt
- 1 tatlı kaşığı mayonez (Malum ben tuzu ve yağı azaltılmış mayonez kullanıyorum, sizede tavsiye ederim.)
- 5 çorba kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 2 çay kaşığı tuz
- 1 çay kaşığı pul biber
- 1/2 çay kaşığı karabiber

Ispanak Salatası Tarifi ;

- Ispanakları ince ince kıydım. (Sakın rondodan geçirmeyin yeşil çamur oluyor ve lezzetini kaybediyor.) 

- Közlenmiş patatesleri, kaşarımın üzerine rendeledim .Karabiberimi ve tuzumun yarısına ekleyip hafifçe karıştırdım.(Çok karıştırmayın patates püresi yaparsınız.) 

- Ispanaklarla patateside karıştırıp üzerine, yoğurtla karıştırdığım mayonezi ekledim. 

- Zeytinyağını tavada hafif kızdırıp altını kıstıktan sonra pul biberimi ekledim.Salatamın üzerine yağımıda döküp servis yaptım.

- Afiyet olsun.

PS : Benim ıspanaktan nefret eden kardeşim bile bu salataya bayılıyor.

PS 2 : İçine ton balığıda ekleyebilirsiniz ben kahvaltı için hazırladığım için eklemedim ama ton balığıda bu salataya çok yakışıyor.

Mikrodalgada Yoğurt Tarifi

Küçüklüğümden beri İstanbul'da yaşamış biri olsamda ev yoğurdunun tadının ne kadar lezzetli olduğunu bilirim.Aslında benim yazılarımı okuyan herkes bilir genel tercihim light ve süzme yoğurttur.Yazları annemin alıp kaynatarak mikroplarını kırdığına inandığı sütten bir bardak dahi içmezken o hiç sevmediğim sütün yoğurdunu annem daha tamamen süzdüremeden bitirirdim.

   Dün buzdolabında üç şişe sütü görünce tamam dedim bu sütler yoğurt olmalı.Hemen tarif araştırmaya koyuldum ve hemen size tarifini yazayım dedim.

Malzemeler ;

- 1 kilo süt
- 1 çorba kaşığı dolusu yoğurt

Mikrodalgada Yoğurt Tarifi ;

- 1 kilo sütü mikrodalga kabına koydum ağzı açık bir şekilde 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 25 dakika kaynattım. (Başında beklemenize gerek yok taşma yapmıyor.) 

- İçine serçe parmağım girdiğinde yanmayacak kadar soğuttum ama bence siz evdeki dereceyi kullanın ben üşendim kullanmadım ama tutmama riskiyle yoğurt yaptım.(Dereceyi koyun içeriye 43 dereceyi gösteriyorsa hemen mayalayın yoğurdu.)

- Kaynayıp soğuttuğunuz sütten 1 iki kaşık ve 1 çorba kaşığı dolusu yoğurdunuzu alıp yoğurt tamamen pürüzsüz hale gelene kadar çırpın.Hazırladığınız karışımı stün içine ekleyip her tarafını sarıp sarmaladıktan sonra kaloriferin altına koydum.

- Sabah açtım üst tarafı hafif sulu kalmış ama onuda ağzı açık buzdolabına koyunca sorun çözüldü.

Mikrodalga Fırının Faydaları

   Mikrodalga fırınlar, mikrodalga ışınları kullanarak gıdayı ısıtan, çok yönlü, mutfakta zaman tasarrufu sağlayan araçlardır. Mikrodalga fırınlarda pişirilen gıdalar, diğer yollarla pişirilen gıdalar kadar sağlıklıdır ve araştırmacılar kaynamaya kıyasla, mikrodalga ile pişirmede daha fazla vitamin, mineral ve besin değeri kaldığını düşünmektedir. 

   Mikrodalga fırınlar yemek hazırlanma sürelerinde önemli rollere sahiptir, ancak kırmızı et, tavuk, balık ve yumurta gibi gıdalarda pişirme ya da yeniden ısıtma yaparken, bu gıdaların güvenli bir şekilde hazırlandığından emin olmak için bazı özel tedbirler alınmalıdır. Eğer doğru bir şekilde kullanılmazlarsa, mikrodalga fırınlar tehlikeli olabilirler. Uygun şekillerde kullanılmazlarsa, mikrodalga fırınlar eşit olamayan bir şekilde pişirebilir ve zararlı bakterilerin yaşamaya devam edebileceği soğuk bölgelerin kalmasına sebep olabilir. Bir mikrodalga fırın biberonların, şişelerin veya kavanozların sterilize edilmesi için kullanılmamalıdır. Bu sebeple, gıda kaynaklı hastalıkları engellemek için güvenli bir şekilde mikrodalgada pişirme önerileri takip edilmelidir. 

Mikrodalga nedir? 

   Mikrodalgalar, elektrik ve manyetik ışınların birlikte olduğu elektromanyetik ışın formudur. Elektromanyetik ışınlar x-ray ışınlarından, daha az enerjiye sahip ve radyo yayınlarında kullanılan frekanslara kadar uzanan bir aralık içindedirler. Mikrodalga ışınları ise radyo frekansında kullanılan elektromanyetik ışınlardandır. Mikrodalga ışınları, çok daha güçlü olan x-ray ışınları ile karıştırılmamalıdır. 

   Mikrodalga ışınlar gıdaların pişirilmesinde kullanılmalarında etken olan üç karakteristik özelliğe sahiptirler: metallerce yansımaktadırlar; cam, kağıt, plastik ve benzer maddelerden geçebilmektedirler ve gıdalar tarafından absorbe edilebilirler.

Mikrodalga Fırınlar ve Sağlık

   Mikrodalgaların insan vücudunu nasıl etkilediğine dair çeşitli araştırmalar yapılmaktadır. Mikrodalga ışınlar gıdaları ısıtabildikleri gibi, vücut hücrelerini de ısıtabilmektedirler. Mikrodalga ışınlarına yüksek seviyelerde maruz kalmak sancılı yanıklara sebep olabilmektedir. Göz merceği özellikle yoğun ısıya ve katarakta sebep olan yüksek seviyelerdeki mikrodalga ışınlarına karşı oldukça duyarlıdırlar. Bununla birlikte testisler sıcaklıklardaki değişikliklere karşı duyarlıdır ve yüksek seviyelerde mikrodalga ışınlarına maruz kalma spermlerin ölmesine sebep olabilmekte ve geçici kısırlık görülebilmektedir. . Fakat bu tip kazalar  yanma, katarakt, geçici kısırlık- yüksek oranlarda mikrodalga ışınlarına maruz kalma ile gözlenebilmekte, yani mikrodalga fırınlar için koyulan 5mW limitinden daha yüksek değerlerde gözlenebilirler. 

   Daha düşük seviyelerde mikrodalga ışınlarına maruz kalan insanlarda ne gibi etkilerin oluşabileceği konusunda daha az şey bilinmektedir. Geniş kitleler üzerindeki uzun süreli araştırmalar, düşük seviyelerdeki mikrodalga ışınlarının etkisini gözlemlemeyi içermektedir. Deney hayvanları üzerinde daha fazla çalışma yapılmakta, ancak hayvanlar üzerinde gözlenen etkileri insanlar üzerinde yorumlamakta güçlükler yaşanmaktadır. Hayvanlar ve insanların mikrodalgaları absorbe etmeleri farklılık göstermektedir. Öte taraftan, deneysel koşullar tam olarak insanların mikrodalga kullanmalarıyla oluşabilecek etkileri gösteremez. Buna rağmen, bu araştırmalar radyasyonun olası etkilerini anlamamıza yardımcı olmaktadır. 

Genel Yanlış Düşünceler

   Mikrodalga fırınlar hakkında genel bazı yanlış düşünceler şöyledir: 
   Mikrodalga fırınlar gıdanın kimyasal yapısını bozmaktadır savı doğru değildir. Gözlemlenmiş tek değişiklik, gıdanın hızlı bir şekilde pişirilmesinden kaynaklanabilmektedir. Ancak, mikrodalga ışınları ile tehlikeli ya da zehirli herhangi bir bileşenin oluştuğuna dair bir kanıt yoktur. 

   Mikrodalgada pişirilmiş bir gıdayı tüketmek, radyasyona maruz kalmanıza sebep olmaktadır savı doğru değildir. Mümkün olduğunca hızlı bir şekilde fırın kapatıldıkça, herhangi bir mikrodalga fırında ya da gıdada kalmayacaktır. 

   Mikrodalga radyoaktiftir savıda doğru değildir. Mikrodalga enerjisi, fırını, gıdayı ya da herhangi bir yüzeyi radyoaktif yapmamaktadır. Genişletilmiş araştırmalar sonucunda, herhangi bir seviyede mikrodalgaya maruz kalma ile ne kanser oluştuğune de kanserin ilerlediğini gösteren kanıt yoktur.

Saturday, March 14, 2009

Bilakis Restaurant

 Aslında bu yazıyı dün yazmam gerekiyordu ama deney raporu yazmaktan ve koşuşturmaktan ne yazık ki yemek yapmaya vakit bulamadım.
  
  Aşkımda benim bu kadar yorulduğumu görünce hemen beni baştan çıkarmaya başladı, 
'' Aşkım bugün sen evde hiç yemek yapma olmaz mı ?''
'' Aşkım iskender yiyelim miiii? ''
'' Aşkım sana jelibonda alırım :) ''
'' Aşkım seni sinemayada götürürüm noluuuuuur. ''
diye yalvarmalarınada dayanamadım, ama artık yediklerime çok daha fazla dikkat ettiğim için aşkımla beraber çok sevdiğimiz bir restauranta gittik.

  Makarna ve salata yemek için mükemmel bir yer hem sıcacık hemde çok lezzetli gelen bir makarnası var.Şatafattan uzak ama aynı zamanda şık bir yer öyle sosyetik hanımlara pek uymaz ama fiyatları hem ekonomik hemde çok lezzetli.
  Bir kere Barilla makarnayı kullanıyorlar makarna yememeye özende göstersemde Bilakisin makarnasından geri kalamazdım hemen küçük boy kremalı tavuklu makarna siparişi verdim.Arzunuza göre üzerine kaşar yada permasan ekliyorlar ben bolca permesan ektiriyorum.Sıcacık kremalı makarnanın üzerinde eriyen permasanda bu makarnaya çok daha güzel bir lezzet veriyor.
  Aşkımda büyük sezar salata istedi, normalde aman sosu çok olsun aman sosu az olsun diye belirtmemiz gerekirken Bilakis'te sezar sosu küçük bir sürahi içinde geliyor.Ne kadar sos arzu ediyorsanız kendiniz döküyorsunuz. Mesela ben az sezar soslu severken aşkım salata yerine sadece sos yemeyi sevenlerden, kocaman tabağın bir kenarına bolca sezar sosu döküyoruz diğer tarafına ise azıcık döküp hemen salataya saldırıyoruz.
  Sevgilimle birbirimizin ağzına kocaman salata yaprakları sığıştırarak ve makarnamızın sosunun  üstümize akmasını önemsemeden bir çırpıda bitiriyoruz tabaklarımızı, eskiden yoktu ama bu sefer Bilakis'te taze sıkılmış portakal suyumuzuda sipariş ediyoruz.Onları tek dikişte hüplettikten sonra parayı ödeyip çıkıyoruz Bilakis'ten.
   
  

 İnsanların şaşkın gözlerle bizi izlemesini kıkırdayarak izleyip süper loto sırasına giriyoruz (Malesef en fazla iki tutturabiliyoruz ama aşk oturmuşken gözlerimize bunun hiç bir önemi olmuyor.) tam 12 kolon loto oynayıp koşarak Toyiki'ye giriyoruz.Ben Toyikinin içinde koşturarak gezerken aşkım beni yakalamaya çalışıyor.Tam 50 adet balon ve oyun hamuru alıyoruz ama aldığımız hamurlar normal dağılan hamurlardan değil Polisan zıp zıp hamur hem dağılmıyor hemde ben kendi evime onlardan minik minik süs eşyaları yapıyorum eğer sizinde çocuklarınız varsa yada sizde hala çocuksanız kesin alın derim ben.

  Akşam olup eve geldiğimizde ise aşkımla balonları şişiriyoruz yanaklarımız ağrıyana kadar şişirip benim evdeki atkı yünleriyle (!) birbirlerine bağlayıp balkonuma astım artık birine evimi tarif ederken balonlu ev diyorum :) En sonunda mutluluk içinde uyuyorum.Yüzümde kimselerde göremediğim bir gülümsemeyle uykuya dalıyorum.





PS : Ben bugün Ankamall'deki Bilakis'e gittim ama diğer bildiğim restaurantlar ; Armada, Metro City, Beylikdüzü Migros, Capitol. Ama sanırım daha fazla şubesi var.

Thursday, March 12, 2009

Diyete Başlayın Dedikkkkkk :/

Tartılmaktan Vazgeçin, Hemen Diyete

Diyetede Başlasak Bu Eve Hayır Denmez :P

Yağları Yakmak

Diyetisyene Gitmek

Diyetten Önce Son Tartı :)

Diyet İçin Doktora Gitmeden Önce

Diyet İçin Çok Tatsız Bir Fotograf

Diyete Başlayalım Derim :)

Kış Diyeti

  Bir araştırma yaptımda kış bitmek üzere mart ayını neredeyse yarıladık.Bir aya okul gezileri başlayacak, ardından mayıs kapımızdan gülecek ama biz henüz kışın hantallığını atamadığımızdan hemen diyet haplarına başvurup ani bir kilo vermeye başlayacağız, yirmili yaşlarda sorun değil ama otuzlu yaşlarımızda sadece biz kendimizi seksi başlayacağız.

  Bir yandan çatlaklar diğer yanda selülitler, kavun kadar sarkmış gögüsler, yemek büfesi gibi bir popo hadi giyin bakalım o zaman yanları ipli bikinini, patates çuvalı gibi gezin kumsalda sonra. Bende bunları engellemek için şimdiden başlayarak size nasıl beslenmeniz gerektiğini yazacağım madem ki sitenin başlığı denenmiş sağlıklı yemek tarifleri bende bundan sonra bu yazıları yazmaya özen göstereceğim.

  Soğuk hava, yeme ihtiyacını artırıyor. Kış aylarında zamanın büyük bir bölümü ev ya da işyerlerinde geçtiği için fiziksel aktivitenin de azalmasıyla birlikte kilo almak kolaylaşıyor.

 BUYRUN YAPTIĞIM ARAŞTIRMANIN SONUÇLARI ; 
  
   Soğuk havanın etkisi ile metabolizmanın bir miktar hızlandığını, buna bağlı olarak ısı dengesini koruyabilmek için yeme ihtiyacının arttığını belirten Diyetisyen Aşkın Yüksel kış aylarında kilo almamak için tavsiyelerde bulunuyor

  KIŞ AYLARINDA NEDEN KİLO ALIRIZ?

   Aktivite ve bazal metabolizma hızının azalması: Kış aylarında metabolizma hızının azalmasının yanı sıra aktivitelerimiz de azalır ve harcanandan daha fazla enerji tüketimi ile kilo almaya başlarız. 

   Gündüzlerin kısa ve gecelerin uzun olması: Gündüzler kısa olduğundan gün içerisinde beslenmemize çok dikkat etmeyiz. Gün boyu acıktığımızı bile hissetmeyiz. Gece olunca gün boyu yaşanan uzun süreli açlıkla yemek yememizi kontrol edemez hale geliriz. Akşamları yavaş olan metabolizma iyiden iş göremez hale gelir ve yağlar depolanır. 

   Soğuk hava ile birlikte vücut ısısının azalması: Vücudumuz soğuklardan kendisini korumak için gerekli bir ısıya ulaşmak zorundadır. Bu ısıya ulaşmak içinde ek olarak enerjiye ihtiyacı vardır. Bu enerji de besinlerden alır. Biz üşüdükçe enerjiye olan gereksinmemiz artar ve daha fazla besin tüketmeye özellikle de daha fazla enerji veren besinleri tüketmeye başlarız. Yüksek enerjili besinler genellikle karbonhidrattan ve yağdan zengin gıdalardır. Bu tür gıdaların fazla miktarda tüketilmesiyle kilo alma kaçınılmaz olur. 

  KIŞ AYLARINDA KİLO ALMAMAK İÇİN

- 5-6 öğünden oluşan az ve sık beslenme sistemi uygulanmalı, 
- Kan şekerini dengede tutup açlık oluşmaması için proteinli yiyeceklerle karbonhidratlı yiyecekleri karışık tüketilmeli, 
- Bol su içilmeli, 
- Gece evde oturmaları uzun olduğundan atıştırma yapılmamalı, 
- Mutlaka egzersiz yapılmalı. Gün içerisinde yapacağınız 20 dk.’lık orta tempolu yürüyüşler yeterli olacaktır. 

  Örnek Menü ;

  Sabah ;

- Şekersiz bitkisel çay 
- 40 gr beyaz peynir veya 1 adet yumurta
- 2 dilim kepek ekmeği 
- 6 zeytin 
- Domates + yeşil biber 

  Ara Öğün-Saat 10.30 ;

- 1 portakal veya 2 mandalina 

  Öğle ;

- 1 kase çorba 
- 8 yemek kaşığı etli sebze veya kuru baklagil 
- 3 yemek kaşığı bulgur veya 1 orta boy patates
- 1 su bardağı yoğurt 
- 1 dilim kepek ekmeği 
- Az yağlı salata 

  Ara Öğün-Saat 15.30 ;

- 2 porsiyon taze meyve + kuşburnu çayı 

 Akşam ;

- 1 kase çorba 
- 1 porsiyon balık veya tavuk (derisiz) 
- 6 yemek kaşığı zeytinyağlı sebze 
- 1 orta dilim kepek ekmeği
- Az yağlı salata 

  Gece ;

- 2 porsiyon taze meyve

  KIŞ AYLARINDA KİLO ALMAMAK İÇİN 2

 Kahvaltı:

- 1 Adet kepekli tost
- Bol domates,salatalık ve maydanoz
- Adaçayı veya ıhlamur (açık ve limon dilimli)

  Öğle: 

- 2 Adet içli köfte
- 1 Kase yoğurt
- 1 Kase az yağlı çoban salatası 

  İkindi: 

- 2 orta boy meyve 

  Akşam: 

- 1 Adet tavuk göğsü (Haşlama veya ızgara)
- 4 Yemek kaşığı zeytinyağlı sebze yemeği
- 1 İnce dilim ekmek 
- Az yağlı bol salata 

  Ara: 

- 1 su bardağı süt 

PS : Bu yemekleri yemek o kadar zor olmuyor hele aç kalırım korkunuz hiç olmasın zaten bu tempoya bir alıştıktan sonra devam etmeniz çok daha kolay olacaktır, zaten yazda geliyor.Zeytinyağlı yemek çeşitlerinide daha rahat yapabiliriz.

PS 2 : Artık çağla ve erik çıksın bizde rahat rahat yiyelim, sonra karpuzda çıksın karpuz peynir yapalım :)

Maden Suyunun Faydaları


    İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Uluslararası Tıbbi Hidroloji ve Klimatoloji 
Derneği Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, spordan önce ve sonra içilen maden suyunun, vücudun su kaybını önlediğini bildirdi. 

     Prof. Dr. Karagülle, AA muhabirine yaptığı açıklamada, maden suyunun Avrupa ülkelerinde sofra suyu olarak kullanıldığını, bunun nedeninin yemeklerle alınamayan bazı minerallerin maden suyuyla alınabilmesi olduğunu söyledi. 
   
  Türkiye'de çıkarılan maden sularının, içerdikleri mineraller sayesinde yüzyıllardır insanlara şifa dağıttığını vurgulayan Karagülle, şöyle devam etti: 

     ''Maden suyunun, minerallere bağlı etkilerin dışında, bazı hastalıklardaki terapotik yararları da söz konusudur. Maden suyu, böbreklerde ve idrar yollarındaki taş oluşumunu önler ve iltihabı geriletici etki gösterir. Safra kesesi tembelliğinde yararlıdır. Pankreas fonksiyonlarını da destekler. Kronik mide mukozası iltihabında veya mide asidi fazlalığında yüksek bikarbonat içeren maden suları faydalıdır. Maden suyu, sindirim sisteminde de önemli etkileri olmakla birlikte kabızlığa da iyi gelir.'' 
     
     -HER ALANDA VE HER YAŞTA MADEN SUYU- 
     
     Maden suyunun çocuk mamasında bile kullanılabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Karagülle, şunları kaydetti: 
 
     ''Maden suyu bebeklikten yaşlılığa kadar her yaşta rahatlıkla kullanılabilir. Bebeklerde anne sütü vazgeçilmez besin ve sıvı kaynağıdır. Bunun yanında ek beslenmeye geçildiğinde, mamalar maden suyuyla hazırlanırsa ideal bir mama karışımı olacaktır. 

     Ayrıca spor yapan insanlarda görülen kilo kaybı, tamamen su kaybıyla orantılıdır. Bu nedenle spordan önce ve sonra içilen maden suyu, vücudun su kaybını önleyecektir. Bununla birlikte sıcak günlerde meydana gelebilecek su kaybı, maden suyuyla ideal şekilde önlenecektir.'' 

     Özellikle çalışan kişilere, kahve ve çay yerine maden suyu içmeleri tavsiyesinde bulunan Karagülle, ''Sabah işe başlayan bir kişi, içinden kabarcıklar çıkan bir bardak soğuk maden suyuyla güne daha dinç ve enerjik başlayabilir'' dedi. 

     Maden suyunun cilde de çok faydalı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karagülle, ''Maden suyu içildiği sürece, cilt pörsük, yorgun ve solgun görünmeyecektir. Maden suyu sadece içildiğinde değil, sürüldüğünde de cildi canlandırır ve gençleştirir'' diye konuştu. (AA)