Saturday, February 28, 2009

Mikrodalgada Balık Çorbası Tarifi


Küçükken babamla Kuruçeşmeye balık tutmaya giderdik.Artık babam bisikletiyle tek tabanca gidiyor balık tutmaya.Bir gün çirkin mi çirkin koca kafalı sivilceli gibi bir balık tutmuştum.Babamın bana doğru nasıl koştuğunu unutamıyorum.Tuttuğum balığın adı iskorpitti.Bilenler bilir dikenleri çok zehirli ama çorbası çok lezzetli bir balıktır.

Gece uyku tutmayınca canım çorba istedi.Mercimek çorbası yapmak gözümde büyüdü bende buzluğa baktım.Daha önceden alıp fileto yaptırdığım iskorpitlere takıldı gözüm.Takılmasaydı keşke hem yapıyorum hemde yazıyorum tarifimi.

Malzemeler ;

- 2 adet fileto yapılmış iskorpit
- 1 çorba kaşığı tereyağı
- 1 çorba kaşığı tepeleme un
- 2 adet havuç
- 1 adet patates
- 2 adet sivri biber
- 1 adet iri soğan
- 2 adet defne yaprağı
- 1/2 çay kaşığı kekik
- 10 dal maydanoz

Mikrodalgada Balık Çorbası Tarifi ;

- Bütün malzemleri iri iri doğrayıp üzerine 1 litre su ekledim ağzı kapaklı bir mikrodalga kabına koydum.Mikrodalgamı 800 wattta (Mikrodalganız dreceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 10 dakikaya ayarladım.

- Balıklarımı çıkartıp elimle didikledim.(Fileto olduğu için didiklemek kolay oluyor.)Bu arada sebzeleri mikrodalgada 800 wattta 5 dakika daha pişirmeye bıraktım.Mikrodalgadan çıkarttığım sebzeli çorbanın içine didiklediğim balığıda ekledim blenderdan geçirdim.

- Tereyağıyla unu tavada kavurdum, 1 bardak suda hızlı hızlı karıştırarak erittim onuda çorbama ekledim, incecik kıydığım maydanozuda ekleyip mikrodalgamı 200 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 1.dereceyi ayarlayın.) 2 dakika çalıştırdım.

- Tıpkı işkembe servis eder gibi, sarımsakları dövüp sirkenin içine dolduruyorum, oradan kaşık kaşık ekleyip içiyorum.Bu sefer dondurduğum balıktan yaptığım için çok sevmedim ama bir daha ki sefere balıkçıdan alır almaz yapacağım.

- Afiyet olsun.

PS : İsterseniz yoğurt ve yumurtayla terbiye yapabilirsiniz.O daha çok lezzetli oluyor.

PS 2 : Terbiye tarifi ; 1 yumurta ve 2 kaşık yoğurt çırpılır.Unla beraber çorbaya eklenir.

Mikrodalgada Kestane Tarifi


Mikrodalgamı aldığımdan beri sürekli mikrodalgada kestane yapmaya çalıştım.Ama ya çiğ kaldı, yada kupkuru leblebi gibi bir tat elde ediyordum.Son yaptığım tarif çok lezzetli oldu hemen tarifini yazayım dedim.Gecenin bu saati demeden tarifi yazıyorum.





Malzemeler ;

- Kestane
- Ilık su
- Tuz

Mikrodalgada Kestane Tarifi ;

- Ilık suyun içine tuz ekleyip tuzu erittim.Kestaneleri çizip bu suyun içine attım.Yarım saat beklettim.Kestaneleri cam bir tabağa yerleştirdim ama ortasını boş bıraktım.

- Mikrodalgamı 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4. dereceyi ayarlayın.) 6 dakika çalıştırdım.

- Afiyet olsun.

Waffle Tarifi



Waffle yemeyi çok sevenlerdenim.Ama daha önce cafelerde çalıştığım için mümkün oldukça dışarda yemek yemiyorum çünkü en güzel, en temiz, en nezih yerlerde bile arka tarafın ne kadar pis olabileceğini bilirim.O yüzde çok üzün süredir istediğim bir waffle tarifi arıyordum.Bulamayınca bende kendi kendime uzun uğraşlar sonucu bir tarif çıkarttım.Bizim ev ahalisi çok seviyor.Hatta ben akşamları hamurunu hazırlıyorum, sabahları yapıp yiyoruz.

Malzemeler ;

- 1 adet yumurta
- 3/4 bardak süt
- 1 bardak un
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- 1 tatlı kaşığı şeker
- Azıcık rendelenmiş portakal kabuğu
- Çay kaşığının ucuyla tarçın
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı

Waffle Tarifi ;

- Yumurtanın akını iyice çırparak kar haline getirdim.Yumurtanın sarısınıda şekerle iyice çırptım. Unu, vanilyayı, kabartma tozunu, şekeri, portakal kabuğu rendesini ve zeytinyağını ekledim.Bütün hepsini karıştırıp, mikserle iyice çırptım.

- Waffle makinemi yağlayıp hamurumu döktüm, yapışmayana kadar pişirdim.İçine sevdiğimiz meyveleri, dondurmayı ve sarelleyi (Bu sıralar nutellayı çok tercih etmiyorum favorim sarella.) ekleyip servis yapıyorum.

- Afiyet olsun.

PS : İstanbul'da Kemal Usta diye bir wafflecı var.Ben orada waffle yemeyi çok severdim tabii neredeyse 2 senedir hiç gitmedim ama o waffle'a benzer bir tadı oldu.

PS 2 : Yukarıdaki tarife bir tatlı kaşığı kakao eklerseniz kakaolu waffle elde ediyordunuz, ama kakaolu waffle içine hiç sarelle eklemiyorum.Sadece muz ve dondurmayla servis yapıyorum ama oda çok tutuluyor.

Mikrodalga Fırında Pırasa Yemeği Tarifi


Dün gece İstanbul'a gidecektim ama nedense bu sıralar bütün planlarım ertelenmek zorunda kalıyorum.Dişimi hiç sormayın ağrıdan ölüyorum desem yeridir.Neyse ben çok konuşurum canınızı sıkmayayım .Bugün yaptığım tarifleri vereyim size.

Malzemeler ;

- 1 adet soğan
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 adet havuç
- 250 gr pırasa (Bizde pırasanın yeşil yerleri sevilmediğinden ben 400 gr pırasa kullanıyorum, yeşil yerlerini yemeğe atmıyorum salataya doğramayı tercih ediyorum.)
- 1 yemek kaşığı pirinç (Ben bulgur kullanıyorum daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.Ama siz benim sağlık öğütlerimden sıkılmış olabilirsiniz :)

Mikrodalga Fırında Pırasa Yemeği Tarifi ;

- Zeytinyağını, yemeklik doğranmış soğanı ve küp küp doğranmış havuçlarımı ağzı kapalı cam kapta mikrodalgamda 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 5 dakika çalıştırdım.

- Pırasalarımı iki parmak kalınlığında doğradım.Mikrodalga kabıma pırasalarımada ekleyip mikrodalga fırınımı 600 wattta(Mikrodalganız dereceliyse 3.dereceyi ayarlayın.)3 dakika ayarladım.

- Mikrodalgam durunca üzerine 1 su bardağı kaynamış suyu ve bulgurumu ekledim ve ağzını kapattım.Mikrodalgamı 400 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 2. dereceyi ayarlayın.) 16 dakikayı ayarladım.

- İçine yarım limon ekledim, soğuduktan sonra tarif ettim.

- Afiyet olsun.

Friday, February 27, 2009

Kremşanti Tarifi 3


Bu da diğer krem şantimin tarifi aslında benim favorim bu hem tadı güzel oluyor, hemde ağzınızda yağlı bir lezzet bırakmıyor.Bir de her yerde kullanabiliyorsunuz, hafif pasta kreması gibi oluyor.

Malzemeler ;

- 1 yumurtanın sarısı
- 2 su bardağı süt (Ben light sütü öneririm çok daha hafif oluyor.)
- 3 yemek kaşığı un
- 8 yemek kaşığı pudra şekeri
- 1/2 su bardağı margarin
- 1/4 su bardağı zeytinyağı
- 1 paket vanilya

Krem Şanti Tarifi

- Sütü, unu ve yumurta sarısını mikserle iyice çırpıyorum.Mikrodalgada 600 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 3.dereceyi ayarlayın.) 3 dakikayı ayarladım.(Muhallebiden biraz sert oluyor.)

- Balkonda soğuttuktan sonra vanilyayı, margarini ve pudra şekerinide ekleyip, yüksek devirde 5 dakika çırpın.

- Afiyet olsun.

PS : Krem şantiden nefret eden bir arkadaşım bile bunun tadını çok seviyor.Eğer sizde krem şantiyi ağır bulanlardansanız bu tarifi deneyin derim ben.

PS 2 : Bu krem şantinin kıvamı zaten sert olduğu için soğuması için beklemenizede gerek kalmıyor.

Kremşanti Tarifi 2

Buda 2.krem şanti tarifim bunu pastalarımın üzerinde ve her tür süslemede kullanıyorum.Tadı aynı satın alınan krem şantiye benziyordu.

Malzemeler ;

- 1 su bardagi krema
- 1 fincan pudra şekeri
- 1 paket vanilya

Krem Şanti Tarifi

- Kremayı ve diğer malzemeleri koyulaşana kadar iyice çırpın.Sakın iyice çırpmadan bırakmatyın yoksa pastadan yağları akmaya başlıyor.(Tecrübeyle sabittir :)

PS : Bu krem şantinin tadı satın alınan krem şantiyle aynı ama ne kadar ev yapımı tartışılır tabii.

Krem Şanti Tarifi 1


Bildiğim üç tane krem şanti tarifi var ama üçünüde ayrı yerlerde kullanıyorum ama sizinle üçünüde paylaşmak istedim.Eğer uygulayacağım tarif yağsız bir tarifse (Mesela pandispanyadan ağlayan pasta yaptığım zamanlar.) bu kremşanti tarifini kullanıyorum.




Malzemeler ;

- 1 su bardağı toz şeker
- Yarım paket margarin (Ben bir markanın zeytin yağlı margarinini kullanıyorum.)
- 2,5 su bardağı süt (Bence light kullanın zaten çok fazla margarin eklemek gerekiyor.)
- Yarım çay bardağı nişasta (Evinizde hangi çeşit nişasta varsa onu kullanın çok fark etmiyor ben hemen hepsiyle yaptım.)
- 1 paket vanilya (Vanilyanın kokusunu sevdiğim için kullanıyorum, istemezseniz kullanmayın ama vanilya çubuğu atmanızı öneririm pahalı olduğu için ben uzun süredir alamıyorum ama çok kuvvetli ve güzel bir aroma katıyor.)

Krem Şanti Tarifi ;

-Süte nişasta ve şekeri katarak pişiriyorum.Mikserle çırparak soğutuyorum.Azıcık ılık olunca içine margarini atıp mikserle yağlar tamamen eriyene kadar çırpıyorum.En az 6 saat buzdolabında soğuttuktan sonra servis yapıyorum.

- Afiyet olsun.

PS : Herşeyi evimde yapmaya alışmaya başladım, sizde deneyin emin olun çok daha sağlıklı ve mutlu yaşayacaksınız.

PS2 : Tam anlamıyla krem şanti gibi köpük köpük olmuyor.Ama tadında çok ciddi bir fark olmuyor.

Değişik Salata Tarifi

Olmuyor işte gün içinde ne yersem yiyeyim, sebze yemeliyim.Hani et yemeden, ekmek yemeden doymayan insanları tanıyorum ama sebze yemeden doyamamak gibi bir durumum var benim.En az günde iki öğün sebze yeme ihtiyacı duyuyorum.O yüzden en azından salata yapayım dedim.Hem sitemdede yazarım.Buyrun bu tarifi ben evde kalanlardan uydurarak yaptım.

Malzemeler ;

- 2 adet yeşil ekşi elma
- 1 adet iceberg
- 1 çay bardağı ceviz (Dövülmüş.)
- 1 yemek kaşığı mayonez
- 4 yemek yoğurt (Yoğurt light ve suyu süzülmüş olacak.)
- 1/2 çay kaşığı tuz
- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
- 2 yemek kaşığı koruk ekşisi (Koruk ekşiniz yoksa nar ekşiside koyabilirsiniz.)

Değişik Salata Tarifi ;

- Mayonezi, yoğurdu ve koruk ekşisini iyice çırptım.

- Yeşil elmanın kabuklarını soyup hazırladığım, sosun içine rendeledim.İcebergide ince ince kıyıp sosun içine ekledim.

- Cevizi zeytinyağıyla karıştırıp, salatamın üzerine döktüm.

- Afiyet olsun.

Mikrodalgada Vişneli Ekmek Tatlısı


Malum bu akşam İstanbul'a gidiyorum.Evdeki bayat ekmekleri değerlendireyim dedim.Bu sefer bir tatlı yapmaya karar verdim.Buyrun tarifim.

Malzemeler ;

- 1,5 su bardağı taneli vişne reçeli
- 1 su bardağı su
- 1 paket krem şanti (Ben artık krem şantimide kendim yapıyorum.Onunda tarifini siteme yazdım.)
- 1 bardak süt
- 1 adet bayat ekmek (Susamlasız olması lazım yoksa tahin gibi bir tat veriyor.)

Mikrodalgada Vişneli Ekmek Tatlısı ;

- Bayat ekmeği elimle ince ince doğradım, ekmeklerin içini çıkarttım.Mikrodalgamın ızgara bölümünü en güçlü ayarında, 3 dakika pembeleştirdim.

- Vişne reçelimin üstüne 1 bardak kaynar su ekleyip, mikrodalgama ağzı kapalı bir kapta 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 5 dakika kaynattım.İçinden vişneleri çıkartıp başka bir kaba aldım.

- Vişne receliyle yapmış olduğum şurubu, pembeleştirdiğim ekmek dilimlerinin üzerine döktüm.Mikrodalgamı 200 wattta 8 dakika çalıştırdım.(2 dakikada bir kabımı elimle hafifçe salladım, ekmekler yapışmasını önlemek için.)

- Kremşantimide hazırladıktan sonra, soğumuş vişne tatlımın üzerine sürdüm.Ayırdığım vişnelerle süsledim.

- Afiyet olsun.

PS : Bu tatlıyı çok severim, ilk defa bu tarifi duydumda aşırı şaşırmıştım.Çünkü bu kadar kolay bir tariften bu kadar lezzetli bir tatlı çıkabileceğine inanamamıştım.

Mikrodalgada Mantı Tarifi


Giderayak aşkım ne olur manrı yapta git dedi.Kıyamam annesi yok aşkım yanında .Ama tutturdu kızartma mantısı isterim diye.Oha dedim artık onun tarifinide bilidiğimi biliyor ama çok uzun sürdüğü ve genelde kızlarla toplanıp yaptığım için yapamadım.Ayrıca mutfağımın kapısı yok.Kızartma yaptığım zaman evden koku çıkmıyor.Havalar birazcık ısınsın, ben sana kızartma mantıda yaparım diyip kandırdım.

Malzemeler ;

- 3 bardak un (Ben organik un kullanıyorum, ayrıca unumu elemeden kullanmıyorum.)
- 10 gr maya (Yaş maya kullanmanızı öneririrm.)
- 3 çay kaşığı tuz
- 1 yumurta
- 1 yemek kaşığı yoğurt (Ben light yoğurdu süzüp kullanıyorum.)
- 1 kahve fincanı su
- 150 gr kadar kıyma (Ben antrikottan çektiriyorum, hatta bu sefer satır kıyması yaptırdım çok daha lezzetli oluyor.)
- 1/2 çay kaşığı kırmızı toz biber
- 1/2 çay kaşığı karabiber
- 5 dal maydanoz
- 1 kahve fincanı zeytinyağı (Ben tereyağı kullanmıyorum, ama siz isterseniz tereyeğıda ekleyebilirsiniz.)
- 2 adet domates (Ben bu mevsimde domates kullanmıyorum yerine yazdan annemin rendelediği domatesten 1 su bardağı kadar kullandım.)
- 1 çorba kaşığı domates salçası
- 1 çorba kaşığı biber salçası
- 1 kahve fincanı kaynamış su
- 1 tatlı kaşığı pul biber

Mikrodalgada Mantı Tarifi ;

- Unun ortasını açıp mayayı, tuzu, yumurtayı, yağı ve yoğurdu ekledim.Malzemelerle bulamaç haline getirdikten sonra suyu azar azar ekleyerek ele yapışmayan bir hamur elde ettim.Hamurun üstünü nemli bezle örtüp dinlendirdim.

- Satır kıymamı, kıyılmış maydanozu, tuz, karabiber ve kırmızı biberi iyice yoğurdum.Ağzını kapatıp buzdolabında dinlenmeye bıraktım.

- Dinlenen hamuru birkez daha yoğurup Minik minik bezeler kopardım.Hamuru ince açtım.(Hamur açmayı çok zor sanardım eskiden ama artık annemin öğrettiği gibi küçük bezeler koparıp gözleme büyüklüğünde açıyorum.Mantı kesme makinemi üzerine yerleştirip minik minik mantlılarımı elde ediyorum.)Sizde isterseniz gözleme büyüklüğünde açıp kesebilirsiniz ama mantı kesme makinesini öneririm.(Ben 5 ytlye almıştım.)

- Hazırladığım kıymalı harcı mantılarımın üzerine koyup kapattım.Kaynattığım suya 1 çay kaşığı tuzu ekleyip, mantılarımla birlikte fırın kabına koydum.Mikrodalgamı 800 wattta 8 dakika çalıştırdım.(Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.)

- Sosu hazırlamak için yağı mikrodalga kabına koyup domatesleri ekledikten sonra, mikrodalgamı 400 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 2. dereceyi ayarlayın.) 3 dakikaya ayarladım.Bir fincan kaynar suda erittiğim salçalarımıda, domateslerime ekleyip gene 400 watta 3 dakika beklettim.Üzerine pul biberimide ekleyip 800 watta 1 dakikayı ayarladım.

- Mantılarımı süzüp üzerine sarımsaklı yoğurt ekledim sosumdanda bolca ekleyip üzerine nane ve sumak ekledim.

- Afiyet olsun.

PS: Mantıyı yazıyı yazdığımdan daha kısa sürede yaptım, kesinlikle deneyin gözünüzde büyüttüğünüz kadar zor olmadığını farkedeceksiniz.Başlarda bana da çok zor geliyordu ama şimdi normal yemek kadar kolay geliyor.

PS 2: Kızartma mantı kolay değil.Neden yapmadın deme sonra aşkım.

Thursday, February 26, 2009

Mikrodalgada Yerelması Tarifi


Canım annem bronşit olmuş yarın İstanbul'a gideyim diye düşünürken, birden sol çeneme dayanılmaz bir ağrı girdi.Kalkıp aynaya baktım, dişimi kırmışım ama hiçbirşey yokken nasıl kırıldı bende bilemiyorum.Yarın akşam İstanbul'a gidiyorum.Aslında annemi çok özlemiştim ama hasta olduğunu öğrendiğim andan beri aklım onda daha çok kalmıştı.

Annemle kimse ilglenmezken, ona çorba yapmaya gidiyorum.Bide dayanılmaz diş ağrıma bir çare bulmaya Zeynep abladan başkasına gidemem çünkü ne zaman başkasına gitsem dişimdeki ağrı çok daha dayanılmaz bir hal alıyor.Tecrübeyle sabittir.

Buzdolabımdaki bozulacak sebzelerin acilen tüketilmesi gerekiyordu.Aslında pazar günleri alışverişe daha çok çıkmayı tercih ettiğimden evde pek bir şey kalmamış ama olanları hemen pişereyim dedim.

Evde çok fazla yer elması vardı, normalde soyup yeriz ama demek ki bu sefer Antalya'dan gelen portakallar bizim aklımızı başımızdan aldı :)

Malzemeler ;

- 10 adet yerelması
- 10 adet arpacık soğan
- 1 adet havuç
- 1 adet sivri biber
- 2 yemek kaşığı bulgur
- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 limon (Limonun suyu sıkılacak.)
- 1/2 çay kaşığı tuz
- 1 fiske karabiber
- 3 dal dereotu (Dereotunu zeytinyağlılarda çok kullanmaya gayret ederim çünkü çok güzel bir lezzet katıyor.)

Mikrodalgada Yerelması Tarifi ;

- Yerelmasını soyup, yemeklik doğradım, havucu ve biberide aynı şekilde doğradım. Arpacık soğanların kabuğunu soydum,biberi, havuç ve zeytinyağıyla birlikte kapağı kapalı bir mikrodalga kabına koydum.800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 3 dakika pişirdim.
- Yerelmasınıda ekledim.Tuz atıp.İyice karıştırdım , kapağı kapatarak mikrodalgamı 800 watta ve 5 dakikaya ayarladım.Üzerine üstünü geçmeyecek kadar su ekledim ve bulguru ekledim.Tekrar 800 wattta 8 dakikayı ayarladım.
- Mikrodalgam durunca üzerine limon suyunu ve dereotunu ekleyip, 6 dakika daha ağzı kapalı bir şekilde pişirdim.
- Afiyet olsun.

Sağlıkla İlgili Püf Noktalar


Evinizdeki Kanser Tehlikesinin Farkında Mısınız?

İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz kanserle mücadelenin anne karnında başladığına dikkat çekerek hamile kadınların ve bebek sahibi insanların evde dikkat etmeleri gereken noktaları anlattı.

Bulaşık deterjanlarından halıların temizliğine kadar çok önemli ayrıntılar...

-Evde sokakta giydiğimiz ayakkabılarla dolaşılmamalı
Eğer evde ayakkabı ile geziyorsak dışarıdan geldiğimiz ayakkabıları çıkartıp başka bir ayakkabı giymeliler. Çünkü dışarıdan giydiğimiz ayakkabı ile eve soktuğumuz pestisitler kanserin en önemli sebeplerinden bir tanesidir.(Ben zaten eve girmeden ayakkabıları çıkarma taraftırıyım.)

-En tehlikeli yer: Halı
Halı bütün pestisitleri tutar. Bu nedenle alıların temizliğine dikkat ediniz. Kesinlikle deterjanla temizlemeyin. Sirkeli su ile silin. (Bizim ev komple parke bende sadece mutfağa halı seriyorum, kardeşimde alerji çıktıktan sonra annemde evdeki halıları kaldırdı zaten.)

-Deterjan kullanınca muhakkak eldiven giyilmeli
Plastik eldiven kullanmayın yada içine pamuk eldiven giyin. Çünkü deterjanlar alerjiktir ve ufak dozlarda alındığı takdirde kronik olarak kanserojendir.

-Bulaşık makinasında kullandığınız deterjan da petrol ürünü yani kanserojen!
Ne kadar yıkarsa yıkansın kalıntılar kalabilir. Eğer sağlığınızı düşünüyorsanız çıkardığınız bulaşıkları sirkeli suyla ya da limonlu suyla silin. (Ben bunun yerine %99 limon kabuğundan yapılan bir deterjan koyuyorum makineme ama fazla koymayın yoksa köpürüp her tarafa bulaşıyor.)

-Her türlü deterjandan kaçının!
Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz. Ellerinizi vücudunuzu hakiki zeytinyağ defne veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlar da seçilebilir. Bunları örnek olarak söylüyorum. Deterjandan kaçıyoruz ve çok aşırı miktarda suyla duruluyoruz.(Ben artık sabunlarımı ya aktardan alıyorum yada eski beyaz sabunlardan kullanıyorum.)

-Beyaz olan her türlü iç çamaşırı yeni aldığında en az 2 kere kaynatılmalı!
Çünkü bunlar beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor. (Evet ben bunu duyduğumdan beri asla beyaz çamaşır kullanmıyorum, ve mavinin %100 doğal ürünlerinden almayı tercih ediyorum.)

-Kanserle mücadele anne karnında başlar.
Anne adayları aşırı miktarda vitamin almaktan kaçınsınlar. Çünkü bilinçsizce alınınca vitaminin içindeki kobalt bazı aşırı miktarda minareller... Doktor bir tane yut diyordur ama çocuk gelişsin diye bir kaç tane yutuyorlar. Bu çocukta birikime sebep olabilir ve kansere neden olabilir.

-Gökkuşağının 7 rengini ne buluyorlarsa günde en azından 3-5 tane yenmeli!
Her bir renkte bir şeyler var. (Ben mevsiminde ve taze yemek yapıp yemeyi tercih ediyorum.)

-Gebeler haftada 2 kez kırmızı et yemeli!
Özellikle balıkla beslensinler. Sağlıklı bir insanın kansere yakalanmaması içinbebeğin daha anne rahmindeyken vücudunun direncinin artması ve zehirleri alarak bağışıklık sisteminin bozulmaması lazım.

-Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşeli.
Zehiri soluyorsunuz. Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor.(Özür dilerim ben banyoda hep kullanıyordum ama artık bununda doğalını bulup kullanmaya özen göstereceğim.)

Sebzeler mevsiminde dondurulup saklanmalı!
Yalnız bir kez çözülünce onu muhakkak pişirin. Mikrodalgada bir kere ısıtın. Ateşte ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür. DNA'yı bozar. DNA kırılması da kanserojene yol açar. (Benim mikrodalgaya olan ilgim malum ama ben yaptığım yemeği tencereler dolusu yapmak yerine azıcık yapıp bir kerede tüketiyorum.)

-Radyasyon; kronik olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biri!
Televizyondan çok uzak duralım. (Ben utanmasam uyurken bile tv'yi açık tutacağım ama söz bundan sonra tv'den uzak duracağım.)

-Çocuklara haftada 2 kez balık çorbası içmeli.
Ama içine zerdeçal koymak suretiyle...
Soğan sarımsak ve o mevsimin sebzesiyle yapmalısız. Çocuk anne karnındayken bu terbiyeyi almaya başlamalı. (Balık çorbasını çok severdim ama sanırım çocukken yeterince içtiğim için artık içmesemde olur.)

-Gebeler haftada 1 kilo balık tüketmeli.
Bu miktarın üzerinde balık tüketilmesine karşıyız. Çünkü en steril balıkta bile az miktarda civa vardır. Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon veya yüzey balığı Akdeniz Ege balığı olmalı. Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz. (Hamile kalmayı düşünmüyorum ama babamın tuttuğu balıktan başka balık yiyemiyorum.Ama babacık sadece Marmara'da balık tutabiliyor.

-Kızartma için en uygun yağ; kanola yağı
Onun dışında birinci seçeneğimiz zeytinyağdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındıkyağı da tercih edilebilir.(Ben kızartmayı hiç tercih etmiyorum.Zaten mikrodalgada kızartmada yapılmıyor :)

-Çocuklar fast food türü yiyecekleri 15 günde bir yemeli.
Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde lenfomalarda ve lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz. Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre hareket edin.(Kimse kusura bakmasın ama ben taaaa lisede kestim fast food olayını.Evde kendim sağlıklı yemekler yapıyorum.)

-Çocuklar meyve ve yoğurdu bol tüketmeli.
Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapın. Peynir ve çökelek fazla miktarda yiyin. Keçi peyniri çok faydalıdır. (Ben yoğurdumu kendim yapmaya yeni yeni başladım.Sitemde az sonra tarifinide vereceğim.Ama keçi peynirini çok nadir tüketiyordum artık daha çok yemeye dikkat edeceğim.)

-Çocukları üç beyazdan; un şeker ve tuzdan uzak tutmalı.
Belki tuzcular üzülecekler ama Konya'ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla Türkiye'nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü'müz maalesef torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri ufak ufak taşıyorlar. Bu nedenle kaya tuzunu tercih edin. Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın.
Çünkü tuz da kanserojendir. (Ben zaten kaya tuzunu çekip kullanıyorum son 1 yıldır.Ama ne yazık ki tuz kullanımını azaltamıyorum.Şekeri yada unu çok sevmiyorum ama tuzsuz yemek yiyemiyorum.)

-Amerika'daki çocukların tombul olmasının sebebi her şeye şeker katmalarıdır.
Ucuz beslenmedir. (Evet çünkü abur cubur satıcıları her hangi bir şeyin tadını ülkeler beğenmediği zaman ilk önce şeker oranını arttırıyorlar.Çünkü şeker çok ucuz.)

-En faydalı gıdalardan birisi ceviz.
Daha sonra fındık ve bademdir. Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak kavurup yiyebilirsiniz.
Ama fındık ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın. Çünkü içine böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç muhakkak tüketiniz. (Çekirdek dışındakileri kesinlikle işlenmemiş alıyorum, kendim evde istediğim baharatlarla tatlandırıyorum.)

-Elma mutlaka yenilmeli!

-Plastik bakır alüminyum kap kullanılmamalı.(Ben mikrodalgaya geçtim geçeli cam kap kullanmak zorundayım, ve sanırım en sağlıklısıda cam tencere.)
Porselen cam ve çelik kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların içine litresine göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarı yarım saat bekletin. Sonra tekrar yıkamayın. Tekrar mikrop alır.(Evet büyük ihtimalle sizde sirkeli suda beklettikten sonra tekrar yıkıyorsunuzdur.)

Dikkat; meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülüyor!
Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun. Meyveyi kabuğuyla tüketin eğer sterilse. (Ben ya sirkeyle ovuyorum yada kabuğunu soyduktan sonra tüketmeyi tercih ediyorum.)

-Lahana marul gibi yiyeceklerin ilk dört kabuğu çöpe atılmalı.
İstediğiniz kadar yıkayın bunların üzerindeki pestisitleri temizleyemezsiniz. Çaresi yok. (Ben soğanında ilk yaprağını çöpe atıyorum, kendi kendine zehir üretebilir diye okumuştum.)

-3 ayda bir su değiştirilmeli.
Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa olsun tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa kanserojen dozlar karışabilir. Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekiyor.(Açıkçası bu su değiştirme olayını tam anlamış değilim lütfen anlayan banada anlatsın, artık çok daha sağlıklı beslenmeye çalışıyorum çünkü.)

-Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar kaplar plastik herhangi bir şey...
Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu plastikler ev yapımına girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak kullanıyorlar. Çok bilinçli olun çok iyi markalar kullanın. (Ben sırf plastikte saklandığı için cola dahi içmiyorum, çünkü sağlığımla daha fazla oynamak istemiyorum.)

-Meyve suyu posasıyla tüketilmeli.
Biz kanserli hastalara suyunu veriyoruz. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde kolon ve mide kanserinden korunmuş oluyorsunuz. (Bunun için smooth cihazını kullanın posasınıda içiyoruz böylece.)

-Bakır özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor.
Çok iyi kalaylı(Ben kalayları çok severim.) olursa bu etki azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın.

-Çocuklar yeşil plastik sahalarda oynamamalı.
Plastik çimenler sentetiktir ve kanserojen madde alabilirler. (Ne yazık ki annelerimiz bize, bizde çocuklarımıza yeşili bırakamıyoruz, elimizdeki herşeyi harcıyoruz.)

-Havuzlar iyi temizlenmeli.
Ozonla temizlemek en fazladır. Aşırı klorluysa yine spor yerine kansere hazırlık yapıyorsunuz.(Ben havuza girmekten nefret ediyorum, yapay iğrenç ve burjuva işi gibi geliyor doğrusu.)

-Bütün beyazlatıcılardan kaçınılmalı .
Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar. Kullandıkları boyalarda da kanserojen etkisi vardır. (Ben beyaz kağıt kullanmanın doğaya saygısızlık olduğunu düşünüyorum, son 2 yıldır zaten saman kağıt kullanmaya dikkat ediyorum.)

Prof. Dr. Erkan Topuz'un verdiği şu çarpıcı bilgi kanserin boyutlarını açıkça ortaya koydu:

"Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bunları yaparsak belki bunu 15 milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer."

Bahçemiz

Kocaman bir bahçemiz var ama her tarafı çöp dolu.
Bahçeme ekebileceğim sebzeleri nerden alabilirim ?
Ne zaman hangi sebzeyi ekebilirim ?
Ankarada hengi sebze, meyve yetişir ?
Offfffff bilmiyorum.Lütfen biri bana yardım etsin.Kocaman bahçemizi çöp içinde gördükçe içim acıyor.Ama ben bunun bir çaresini bulacağım.

Mikrodalgada Patatesli Köfte Tarifi


Çeşit çeşit tatlı yapmış olmam bugün yemek yapmadığım anlamına gelmiyor tabii ki.Buyrun bu tarifi sizede vereyim, hem kolay hemde çok lezzetli oluyor.






Malzemeler ;

- 1 adet orta boy patates
- 1 adet tavuk göğüsü
- 6 adet arpacık soğan
- 1 diş sarımsak
- 1 çorba kaşığı zeytinyağ
- 1 fiske tuz
- 1 fiske karabiber
- 1 fiske kimyon
- 1 fisle kekik
- 1 dilim bayat ekmek
- 1 çorba kaşığı domates salçası
- 1 bardak kaynamış su

Mikrodalgada Patatesli Köfte Tarifi ;

- Patatesimi iyice yıkayıp fırçaladıktan sonra mikrodalgamı 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.derecede) 8 dakikaya ayarladım.Her bir tarafını 4'er dakika pişirdim.
- Tavuk göğsünü, 2 adet arpacık soğanı, zeytinyağını, tuzu, karabiberi, kimyonu,kekiği ve bayat ekmeği rondoya atıp iyice çektim.Sonra yoğurup elimle köfte şekli verdim.(Normal köfteden biraz daha küçük porsiyonlar hazırladım.)
- Mikrodalgamdan patatesi çıkartıp soydum ve yuvarlak yuvarlak doğradım.Üzerine hazırladığım köfteleri koydum, kalan arpacık soğanlarıda soyup ekledim.Salçamıda suda erittikten sonra köftelerimin üzerine döktüm.Mikrodalgada 800 wattta 10 dakika çalıştırdım.
- Afiyet olsun.

Mikrodalgada Ispanaklı Kek Tarifi


Evet başlıkta yazdığı gibi, yanlız hemen gözünüz korkmasın tadını hepiniz fıstıklı sanıp yemiştiniz, dibi görününcede bir daha istemiştiniz ya evet o kek fıstıklı değil ıspanaklı.Bu siteyi açtım açalı hepiniz benim artık bir yemek üstadı olmadığımın farkındasınız biliyorum.Ama ben sadece yapıp sevdiğim yemekleri size çıkarıyorum.Buyrun tarifim

Malzemeler ;

- 2 yumurta
- 1 su bardağı toz şeker (Ben esmer şekeri öneririm çok lezzetli oluyor.)
- 2 su bardağı un (Ununuzu yemeğinize katmadan elerseniz daha köpük köpük olur.Ben tüm hamur işlerimi yaparken eliyorum.)
- 1 çay bardağı light süt (Ajda bardak)
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- 1/2 su bardağı sıvı yağ
- 200 gr ıspanak (Ben temizlenmiş ve ayıklanmış alıyorum.)
- 1 paket krem şanti
- 1 su bardağı soğuk süt

Mikrodalgada Ispanaklı Kek Tarifi ;

- 1 paket krem şantiyi süt ile çırparak hazırladım.

- Ispanakları iyice yıkayıp doğradıktan sonra, mikrodalgamı 600 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 3.dereceyi ayarlayın.) 5 dakika bıraktım.Suyunu salıp tamamen geri çekmiş oldu.Rondodan geçirdim.

- Yumurtanın aklarını şekerle iyice köpürene kadar çarptım.İçine yumurta sarılarını, yağı, vanilyayı, sütü ve ıspanak püresini iyice çırptım.Unla kabartma tozunu iyice karıştırıp onuda ıspanak püreli karışıma ekledim.

- Kek kalıbının altına azıcık yağ sürdüm.600 wattta 7 dakikayı ayarladım.

- Kremşantimi kekin üzerine sürdüm, üzerinede un haline getirdiğim fıstığı ekledim.

- Afiyet olsun

PS:Kesinlikle denerken aklınızda şüphe kalmasın kimse ıspanaklı olduğunu anlayamıyor.

Mikrodalgada Organik Kek Tarifi

Mademki sağlık sağlık deyip duruyorsun, sitendede sağlıklı tatlı tarifi ver kolaysa diyen sevgili arkadaşlarım ben sizi kırar mıyım ?
Hemen iki tane tarif çıkarttım ortaya bakın bakalım hem sağlıklı hemde lezzetli oluyormuymuş :)

Malzemeler ;

- 1 su bardağı light süt
- 1 çay bardağı pekmez
- 1/2 su bardağı sıvı yağ (Ben zeytinyağını tercih ediyorum)
- 2 çorba kaşığı dolusu kakao
- 3 adet yumurta
- 1,5 su bardağı un (Un organik olacak ve iyice elekten geçirin.)
- 1 paket kabartma tozu
- 1 yemek kaşığı rendelenmiş zencefil
- Yarım çay bardağı fındık

Mikrodalgada Organik Kek Tarifi ;

- Yumurtanın beyazı ve pekmezi iyice çırptım,yumurtanın sarısını ve yağı ilave ettim, sütü ekledim, kakao ve vanilyayı katıp çırptım.
- Karışımdan 1,5 su bardağı ayırıp içine yarım bardak süt ekledim.
- Kalan karışıma un, kabartma tozu, fındık ve rendelenmiş zencefil ekledim.Mikrodalga kabını sprey tereyağı ile yağladım.Mikrodalga fırına 600 wattta(Mikrodalganız dereceliyse 3.derece) 7 dakika ayarladım.
- Piştikten sonra kesip, sıcakken ayırdığım karışımı döktüm.
- Afiyet olsun.

Mikrodalgada Karışık Sebze Böreği

Benim için sebzesiz bir hayat olmazsa olmaz ama çevremdekilerin çoğu eskiden sebze olarak sadece patatesi biliyordu.Ama sevgilime ve kardeşime sebze yedirebilmek için ben çok fazla yol geliştirdim, buyrun size bugünde sebze tarifleri vereyim.

Malzemaler ;

- 1 adet pırasa (Sadece beyaz bölümünü kullandım.)
- 3 parça brokoli
- 1 adet kabak
- 3 parça karnabahar
- 10 adet mantar
- 4 diş sarımsak
- 1 adet kırmızı biber
- 1 adet yeşil biber
- 1 adet sarıbiber (Sarı biber kullanmak zorunda deplsiniz ben yemeklerime verdiği rengi sevdiğimden kullanıyorum.)
- 1 bardak beyaz peynir
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 çorba kaşığı zeytinyağı
- 1/2 çay kaşığı karabiber
- 1 çay kaşığı pul biber
- 1 çay kaşığı çörek otu

Mikrodalgada Karışık Sebze Böreği ;

- Pırasayı,kabağı,karnabaharı, biberlerimi ve brokoliyi derin mikrodalga kabına koydum, üzerine 2 bardak kaynamış su ekledim.Ağzını kapattım mikrodalgamı 600 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 3.derece.) 5 dakikaya ayarladım.Kalan suyu süzdüm.
- Haşladığım biberleri kabuklarını soydum.Bütün sebzeleri çatalla ezdim.Peyniri, zeytinyağını, tuzu, karabiberi ve pul biberi ekleyip iyice harmanladım.
- Mikrodalga kabımın dibini sprey yağ ile yağlayıp üzerine harmanladığım sebzelerimi yaydım, üzerine çörek otumu serpip mikrodalgamı 600 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 3.derece.)4 dakika çalıştırdım.
- Afiyet olsun.

PS:Bu tarifin üzerine yoğurt eklemenizi öneririm.Ve soğumadan ılıkken tüketin.Özellikle sebze tüketmeyen kişiler için çok lezzetli bir tarif, kesinlikle eğer gelişme çağında bir çocuğunuz varsa sık sık yapıp tüketin derim ben.

Bugün Ne Pişirsem ?

Açıkçası kendi evimin olduğu ilk zamanlar artık ne pişirsem diye düşünmekten nefret eder hale gelmiştim.Ama sizin için sitemin bu bölümünü kurdum ve siz evinizdeki malzemeleri sitemin en üstündeki SEARCH kutusuna yazıyorsun GO ya bastığınız anda sitemde sizin pişirebileceğiniz tüm yemekler çıkıyor.Ayrıca bana yorum atarsanız hemen ona uygun bir tarif yapıp sitemde yayınlarım.

Ben sitem sizlerle büyüsün istiyorum.Her gün siteme girenlerde olan artış beni hem çok mutlu ediyor hemde artık yemek yapmak benim için çok daha büyük bir zevk oluyor.

Wednesday, February 25, 2009

Mikrodalgada Sakızlı Dondurma Tarifi


Aslında bu tatlıyı çok basit bulabilirsiniz ama deneyin, çok lezzetli oluyor.OBA'nın dondurmasıyla kapışamaz belki ama bizimkiler çok seviyor.Zaten anneminde en sevdiği yemeğim bu.

Malzemeler ;

- 2.5 su bardağı süt
- 1 çorba kaşığı sahlep (Yanlız bu sahlep marketten alınan sahleplerden değil ben İstanbul'dan kilosu 120 TL'den aldım.)
- 2 çay bardağı şeker (Annelerimizin kullandığı minik çay bardaklarından.)
- 1 paket vanilya
- 1 paket damla sakızı
- 1 adet çubuk tarçın

Mikrodalgada Sakızlı Dondurma Tarifi ;

- Sütün ağzını kapatıp içine tarçın çubuğunu ekledim.400 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 2.dereceyi ayarlayın.)5 dakika beklettim.
- Şekeri, vanilyayı,sakızı ve sahlebi karıştırıp sütün içine ekledim.Mikrodalgayı 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.)10 dakika beklettim.
- Geniş bir kaba koyup balkonda soğuması için bekledim.
- 6 saat buzlukta beklettim.(Aslında bir gece buzlukta bekleyince daha iyi oluyor ama böylede çok kötü olmadı.)

Mikrodalgada Makarna Tarifi


Evet ne kalmıştık tamam hatırladım.Birde makarna tarifi vereyim ki mikrodalgada tam bir menü hazırlayabileyim.

Malzemeler ;

- 1 paket penne makarna
- 200 gram mantar (Rondoda çekilmiş)
- 1 paket hazır krema
- 1 çorba kaşığı zeytinyağı

Mikrodalgada Makarna Tarifi ;

- Makarnaları mikrodalga kabına koydum üzerini geçecek kadar kaynar su ekledim ve ağzını kapattım.800 wattta(Mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.) 7 dakika.(İçine tuz ve yağ ekleyin ve 4 dakika sonra bir daha karıştırın.)Suyu pek kalmamıştı ama sizde kalırsa onuda süzün.
- Mantarları ve kremayı iyice karıştırıp makarnayla harmanladım.Mikrodalgamı 400 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 2.dereceyi ayarlayın.)4 dakika çalıştırdım.
- Sıcacık makarnam hazır.

PS:Ben kremalı yemekleri sıcakken tüketiyorum.Çünkü tekrar ısıttığımda hem tadını kaybediyor hemde krema sanki kesilmiş gibi oluyor.

Gavurdağı Salatası


Buda sevgili misafirlerime hazırladığım ikinci salata tarifim.Hepimiz çok severiz ama ben püf noktalarıyla yapabildiğim en güzel salatayı yaptım.

Malzemeler ;

- 3 adet domates
- 1 adet soğan
- 3 adet sivri biber
- 1/4 demet maydanoz
- 2 diş dövülmüş sarımsak
- 1 çay bardağı dövülmüş ceviz
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1/2 çay kaşığı tuz
- 1 çay kaşığı nane yada
- 6 çorba kaşığı nar ekşisi

Gavurdağı Salatası Tarifi ;

- Soğanları piyazlık, domatesi küp küp,maydanozu ince incedoğradım (Ne kadar ince doğrarsanız o kadar lezzetli oluyor.)
- Zeytinyağını, tuzu, dövülmüş sarımsağı, naneyi ve nar ekşisini iyice çırpıp salatanın üzerine döktüm.Cevizin üzerinden bir yemek kaşığı alıp kalanını salatama döküp karıştırdım.
- Kalan cevizi salatmın üzerine döktüm.
- Afiyet olsun.

Yoğurtlu Salata Tarifi


Mikrodalga hiç bir yemeğin tadını bozmuyor.Hatta ağzını kapatırsanız normalden çok daha sağlıklı yemek pişiriyor.
Neyse beni tanıyanlar bilir tatlısız sofrayı hiç sevmem.Hatta biri beni evine davet ettiğinde eğer tatlısız servis yaparsa saygısızlık gibi gelir.Yani makarna yada pilav kesinlikle olmalı.Salatada öyle olmazsa olmaz benim için.Bende size bugünün menüsünü yazayım dedim.İnsanlar beni davet etmeden önce lütfen düzgün bir sofra hazırlayın yoksa ben gelemem.En az iki çeşit salata olmalı, makarna yada pilav olmalı, bir çeşit ana yemek olmalı ama en önemlisi tatlı olmalı.Hemen tariflerimi veriyorum.

Malzemeler ;

- 1 adet iceberg
- 1 su bardağı light yoğurt (Süzerseniz daha iyi olur.)
- 2 adet salatalık
- Yarım su bardağı rendelenmiş light beyaz peynir.
- 2 diş sarımsak (Eğer kokusundan rahatsız oluyorsanız, 1 çay kaşığı sarımsak tozuda koyabilirsiniz.)
- 1/2 çay kaşığı tuz (Sarımsak tozu eklediyseniz tuz eklemeyin)

Yoğurtlu Salata Tarifi ;

- İcebergi ve salatalığı ince ince doğradım, üzerlerine rendelediğim beyaz peynirini ekledim.Yoğurt, sarımsak ve tuzu iyice çırpıp salatamın üzerine döktüm.
- Afiyet olsun.

Mikrodalgada Et Sote Tarifi


Tamam et yemeyi sevmiyorum ama çevremdeki insanların et yemesini engelleyemiyorum.Evet kabul edemiyorum ben sözümden döndüm ama kimse kusura bakmasın arkadaşlarım henüz gelişme çağındaymış ve et yemekleri yapmalıymışım.Kıramadım kendilerimi, tarifimi hazırladım ve hiç beklemeden sizede veriyorum aynı tarifi.

Malzemeler ;

- 10 adet arpacık soğan
- 250 gr kuşbası doğranmış et
- 2 adet sivri biber
- 2 adet domates (Ben bu mevsimde domates kullanmıyorum, yazdan annemle doğrayıp kavanozlara dolduruyoruz, onunda tarifini sitemde vereceğim.)
- 7 adet mantar (Saplarıyla birlikte)
- 1 yemek kaşığı domates salçası (Bence domates salçanızıda kendiniz yapın, yada çalışıyorsanız yardımcınıza yaptırın.Doğal beslenir ve çocuğunuzuda doğal beslerseniz kendinizi kanser gibi hastalıklardan da koruyacaktır.)
- 1 su bardağı kaynar su
- 1 çay kaşığı çekilmiş deniz tuzu
- 1/2 çay kaşığı karabiber
- 1/2 çay kaşığı kırmızı biber

Mikrodalgada Et Sote Tarifi ;

- Soğanları soyup mikrodalga kabıma koydum, Biberlerimin çekirdeklerini çıkarıp yemeklik doğradım.Mikrodalgayı 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.derece) 2 dakika çalıştırdım.
- Mikrodalgadan çıkartıp içine etimi, doğranmış domatesimi ve kaynar suda erittiğim salçamı ekledim.800 wattta 9 dakika çalıştırdım.
- En sonunda mantarı, tuzu, karabiberi ve kırmızı biberimi ekleyip, 400 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 2.derece) 8 dakika daha çalıştırdım.
- Yemeğiniz hazır afiyet olsun derim ben.

Aşkı Göstermenin 101 Yolu


Sevgilim sürekli onu sevmediğimi düşünüyor.Benim ona olan sevgimden çok ilgi görmek istiyor.Ne yapsam az geliyor.Her yaptığımda eksik buluyor.En sonunda internette yaptım yapacığımı sevgiyi göstermenin 101 yolunu buldum.Yaptılarımın yanına yaptım yazdım, buyrun karar sizin sevgimi göstermeyen ben miyim yoksa sevgimi görmek istemeyen o mu?

1- Bir arkadasiniza sevgilinizi ne kadar çok sevdiginizi anlatın.(Sadece bir arkadaşıma değil tanıdığım herkese onu ne kadar çok sevdiğimi anlattım.)

2- Ona koca bir öpücük verin.(Her gün yanakları sırılsıklam olana kadar onu öptüm.)

3- Sevgilinizin kendini önemli hissetmesini ve saygi görmesini saglayin.(Sevgilim zaten kendini dünyanın merkezi sanar ve ben dahil herkesi küçümser.)

4- Onu öpün.(Dedim ya saatlerce öpüyorum hatta kokusunu içime çekiyorum.)

5- Birlikte eğlenin.(Sevgilim sadece bilgisayarına bakınca eğlenebiliyor, nereye gidip ne yaparsak yapalım o her zaman bilgisayarını özlüyor.)

6- Onu önemseyin.(Onu o kadar çok önemsiyorum ki bütün okul taksitleriyle ve evraklarıyla ben ilgileniyorum.)

7- El ele tutuşun.(Tamam bu sıralar tutmuyor olabilirim ama Ankara çok soğuk ama hep koluna girip geziyorum.)

8- Uzun bir bisiklet turuna çıkın. (Bisiklete binmeyi çok severim hatta kiralayıp gezmeyi çok isterim ama sevgilim için Maltepe-Kızılay arası yürümek dahi eziyet geldiği için sevgilim gezmek yerine evde oturmayı tercih etmektedir.)

9- Özel bir armagan verin.(Aslında ona verdiğim her hediye özeldi, sadece sevgililer gününde kazak aldım ama hiç kazağı yoktu onun dışında aldığım tüm hediyeler çok özeldi.)

10- İhtiyaci oldugunda yanında olun.(Her ihtiyacı olduğunda yanındaydım ama o benim pek yanımda olmak istemedi ama ben genede hep onun yanında oldum.)

11- Birlikte vakit geçirin.(Sürekli yanyanayız ve bana sorarsanız artık bu sevgilimi hiç ilgilendirmiyor.)

12- Sinemaya gidin.(Aşkım evde film izlemeyi sinemaya gitmekten daha çok seviyor ve ben onun eski sevgilisiyle gitmesini kıskanınca kendide farkında olarak saçmalıyor.)

13- Ormanda kol kola gezinti yapın.(Ne yazık ki sevgilim beni hayvanat bahçesine dahi götürmüyor.)

14- Ask sarkılarindan oluşan bir kaset hazırlayın.(Ona en son böyle bir süpriz yapıp içinde fotolarımızın olduğu bir cd hazırlamak istediğimde yanlışlıkla msn'imi açtmışım sağolsun demediği kalmadı.)

15- Hisleriniz hakkında açık konuşun.(Ben anlatırımda o dinler mi onu bilemem.)

16- Hayallerinizi paylaşın.(Ben hep hayallerimi anlatırım ama o dinlermiş gibi yapar sadece.)

17- Birbirinize sarılarak uyuyun.(Sabaha kadar uyumayıp onu sevdiğim zaman dahi bana kızar, onu sevmediğimi iddaa eder.)

18- Beraber parka gidin.(Yazın giderdik, ben salıncağa binerdim birde çekirdek çıtlardık.Pek hoşuna gitmezdi ama ben o günleri özlemişim.)

19- Yürüyüş yapın.(Bu sıralar hep yürüyoruz ama o hep kavga edecek bir şeyler buluyor.)

20- Yemeğe çıkın.(Aslında eskiden yemeğe çıkmak çok keyif verirdi ama artık onu bile sevmeden yapıyor.)

21- Piknik yapın.(Ne yazık ki ben çok istedim ama o eski sevgilisiyle isimlerini dahi kazıdığı boktan bir pikniğe dahi götürmeyi çok gördü bana.)

22- Kağıt oynayın.(Eskiden pis yedili oynardık, ama uzun süredir ne yazık ki oynayamıyorum.)

23- İltifat edin.(Ben aşkıma hep iltifat ediyorum ama o bana söyledim ya diyor.)

24- Küvette rahatlayın.(Rahatlamaktan kasıt nedir bilmiyorum ama bizim evde küvet yok.)

25- Birlikte yüzün.(Henüz sevgilimin göbeğini bile göremedim.)

26- Ona her anlamda yakın olun.(O benim en yakın arkadaşım ama onun en yakın arkadaşım bilgisayar.)

27- Alisverişe çıkın.(Eskiden obur gibi oraya buraya saldırmamı çok severdi alışverişte ama artık elini tutmadığımı, onu s*k gibi bıraktığımı falan söylüyor.Aslında eskiden bana bir şeyler alıp ben obur bir bebek gibi yerken bana hayran kalırdı artık onu bile sevmiyor.)

28- Birlikte yemek yapın.(Geçenlerde humus yaptık.Ama cheesecake yapmaya kalkınca bilgisayardan kalkamadı.)

29- Birbirinize dokunun.(Sevgilim için bana dokunmak çok bir şey ifade etmiyor, onun için sonuç önemlidir.)

30- Ev ödevlerinizi birlikte hazırlayın.(Onlar bana pc'den daha çok aşık olduğu zamanlarda kaldı.)

31- Bir araba yolculuğu planlayıp, yola koyulun.(Aslında eskiden çok severdi ama artık hiç bir şey ifade etmiyor.Beni ağlatmak pahasına gitmiyor.)

32- Beraber bir parti verin.(Oldu.Bu adamın burada ne işi var, Ahmetin ağzının içine düşüyordun, sen benim için bittin.)

33- Kurabiye pişirin.(Kurabiye sevmez ama bardak browni yaptım birkeç gün önce.)

34- Kütüphaneye gidin.(Ha ha ha...Ne yazık ki sevgilim okunacak şeylerin pc'den okunması gerektiğine inanır.)

35 -Müzeleri gezin.(Aşkım onları eski sevgilisiyle yapmış benle yapmasına gerek yok.)

36 -Sadece orada olun.(O ilişkimizin ilk haftasıydı, çoktan unuttum ben.)

37- Onun için özel olan şeyleri öğrenin ve gerçekleştirin.(Bu blogu bizi yakınlaştırır diye açmıştım ama cahil ve para kazanamayan bir *k*z oldum.)

38- Birlikte spor yapın.(Defalarca teklif ettim, her zaman hayır dedi.Şimdi kendisine söylesem kayıt yaptır gidelim der.Kayıt yaptırsam sen bana niye sormadın diye bana demediğini bırakmaz.)

39- Birbirinize bakın.(Ben ona saatlerce bakarım ama o iki dakika bile baksa ona çok gelir.)

40- Birbirinizin arabalarını yıkayın.(İkimizinde arabası yok.)

41- Balık tutun.(Eline iğne batar bana demediğini bırakmaz, zaten balık tutacak yerde yok Ankara'da.)

42- Birbirinizle konuşun.(Ben ne zaman konuşup sorunlarımızı çözmek istesem başını ağrıttım.)

43- Üzüntülerinizi paylaşın.(Eskiden sorunlarımı paylaşırdım ama sorunlarımın onun için hiç bir şey ifade etmediğini gördükçe içime attım.)

44- Bir iş projenizi beraber hazırlayın.(Aslında bunu hiç denemedim ama benim projelerimi saçma bulur diye düşünüyorum.)

45- En sevdiği şarkıyı bilin.(Aaa bakın şimdi bende bilirim oda bilir.Hatta kış masalıda bizim şarkımız aslında bir sürü şarkımız var ama kıskanırım ve kış masalını çok seviyorum.)

46- Sevinçlerini paylaşın.(Bu konudada bence biz iyi anlaşıyoruz, sevinçlerimizde ortağız ve çok mutluyuz.)

47- Ona sarılın.(Civciv uykusunda uyuyabilsin diye sıkıca sarılıyorum.)

48- Özel bir konusma yapmak yerine hislerinizi gözlerinizle anlatmaya çalışın.(Bunu da denemedim ama aşkım aştan çok reklam kokulu hareketleri sever.Bazen keşke sevmesem ama çok iyi yalakalık yapabilsem diyorum.)

49- Birbirinize mektup yazın.(Ben ona yazdığım yazılardan site bile yaptım ama o ne yazık ki o yazılarıma bile kusur buldu.)

50- Telefonda konuşun.(Özellikle ben İstanbul'dayken çok konuşuyoruz ama konuşmalarımızda sürekli kavga ediyoruz.)

51- Birbirinize güvenin.(İşte bu nokta çok kötü bende oda hiç bir şekilde birbirimize güvenmiyoruz.)

52- Ona bir yüzük hediye edin.(Yüzük hediye etmedim ama eline adımı kazıttırdım.)

53- Birbirinizin aileleriyle tanışın.(Tanıştık bile.)

54- Birlikte uzun yürüyüşler yapın.(Yapıyoruz ama sanırım biraz abartıyoruz.Bütün gece hareket edemiyoruz sonra.)

55- Birbiriniz için fedakarlık yapın.(Bu konudada ikimizde birbirimiz için her türlü fedekarlığı yapıyoruz.)

56- Ona seker yollayın.(Ya bunları yazarken farkettimde aşkıma çok uzun süredir, hiç sürpriz yapmadım iyisimi hemen yapayım bir şeyler.)

57- Birbirinize saygi duyun.(Saygı duymuyoruz, kavga ederken birbirimize etmediğimiz laf kalmıyor.)

58- Ay ışığında yürüyüşe çıkın.(Bunu denemek hiç aklıma gelmedi, açıkçası hiçte müsait ortam olmadı ama bugün yarın denerim.)

59- Ona notlar yazıp evinin dört yanına saklayın.(Oldu, oda onları bulsun bunları kime yazdın diye kavga çıksın.)

60- Birbirinize seksi bakışlar atın.(Biz genelde çocuksu bakışlar atarız birbirimize henüz büyüyemedikte.)

61- Bir siir yazın.(Aşkımın adının ve soyadının baş harfleriyle bir şiir yazdım bile ona.)

62- Çiçek yollayın.(Erkeklere çiçek yollamak çok saçma geliyor kimse bu saçmalığı bana yaptıramaz.Zaten aşkımda sağolsun toplam üç tane gülü zor gördüm.)

63- Mum ışığında yemek yiyin.(Biz masada dahi yemek yemediğimiz için, mum ışığında yemek yiyemiyoruz.Ayrıca muma karşı alerjim var, anlayan anladı ne demek istediğimi.)

64- Birlikte konsere gidin.(Aslında aklımda güzel bir fasıl fikri var.Ne yapalım o plan yapmazsa biz yaparız.)

65- Gün batımını birlikte seyredin.(İki ay sonra Kapadokya'da inşallah.)

66- Beraber araba kullanın.(Aslında go-kart yapabiliriz sanırım.)

67- Birbirinize isimler takın.(Var zaten kalüfer böcüğü ve koli basili:)

68- Sehir dışına çıkın.(Evet bunun aşka gerçekten çok faydası olduğunu biliyorum.)

69- Film kiralayın.(Hemen her akşam yaptığımız bir aktivite oldu zaten.)

70- İstedigi bir seyi o söylemeden yapın.(Tamam kabul ediyorum istediği zaman bile bazı şeyleri yapmayı unutuyorum.)

71- Evlenmeyi teklif edin.(Aslında defalarca teklif ettik birbirimize ama ailelerimiz ne yazık ki asla onay vermedi.)

72- Kulağına hoş şeyler fısıldayın.(Onun duymayacağı zamanlarda onu ne kadar çok sevdiğimi anlatıyorum.)

73- İyi birer arkadaş olun.(Bunu yapamıyoruz birbirimize sorunlarımızı anlattığımız zaman alınıyoruz.)

74- Birlikte faytona binin.(Bunu da yapmak için sanırım Bolu'ya yada Adalara gitmemiz gerekecek.)

75- Beraber dans edin.(Okulun dans kurslarına zorlada olsa yazdıcağım, öğrenmemiz gerekmez eğlenebilirsek yeter zaten.)

76- Birlikte müzik dinleyin.(Bunuda çok seviyoruz dediğim gibi ya canlı müzik dinlemeye gideceğiz yada fasıla gideceğiz artık.)

77- Daima flört edin.(Biz hiç flört etmedik ki.)

78- Birlikte kahkahalar atın.(Evet bunuda yapıyoruz hala her gün göbeğime bakıp gülebiliyor.)

79- Sadık olun.(Aşkım yapamasada ben sadığım aksini kabul etmiyorum.)

80- Birbirinizi etkileyin.(Aşk oldukça etkilenmemek mümkün değil.)

81- Beğendiğiniz yönlerinin bir listesini çıkarın.(Söz veriyorum bunuda en kısa zamanda yapacağım.)

82- Kitap okuyup tartışın.(Ne yazık ki aynı tarz şeylerden hoşlanmıyoruz.Herhalde ortaklaşa okuduğumuz tek şey karikatür ciltleri.)

83- Birbirinizin arkadaslarıyla tanışın.(Biraz tehlikeli ama genede tanıştıracağım.)

84- Birlikte ata binin.(Ya aslında bunu da çok istiyorum ve en kısa zamanda yapacağım.)

85- Sevdigi yemekleri pişirmeyi öğrenin.(Benim onun sevdiği yemekleri yapmıyorum o benim yaptığım yemekleri seviyor.)

86- Onu neyin mutlu ettiğini bilin.(Bildiğime emin değilim çünkü çoğu zaman üzüntüsünü saklar.)

87- Birbiriniz için hediyeler yapın. (Evet kesinlikle bunu yapıyoruz aşkımıza ciddi faydaları oluyor çünkü.)

88- Sefkatli olun.(Ben şefkati o kadar çok abarttım ki beni bazen annesi sanıyor, sabahları anne kahvaltım hazır mı diyecek diyede korkuyorum doğrusu.)

89- Günesin doğuşunu seyredin.(Bunuda Kapadokya'ya öteliyoruz.)

90- Mücevher hediye edin.(Canıma hiç değerli birşey hediye etmedim, ama o bana kamplumbağalı yüzük aldı.Kusura bakmayın size antiromantik gelmiş olabilir ama bizce çok değerli.)

91- Radyoda bir sarkıyı ona armağan edin.(Bütün şarkılar ona gelsin.)

92- Komik kartlar yollayın.(Bakın buda benim hiç aklıma gelmemişti ama denemeliyim.)

93- Basarılarınızı paylaşın (Evet her başarımdan ve başarısızlığımı ailemden bile önce aşkımla paylaşıyorum.)

94- Masaj yapın.(Yapamam utanırız :)

95- Özel şakaları paylaşın.(Özel şaka demek ayıpçı şaka mı demek anlamadım ama fıkra anlatmaya çalışırım.)

96- Birbirinizi düşünün.(Ben hep düşünüyorum, umarım oda beni düşünüyordur.)

97- Onu neyin üzeceğini öğrenin.(Evet bunlarıda biliyorum.)

98- Birlikte paten yapın.(Tamam cebimizde para olduğu anda söz bunuda yapacağım.)

99- Sevdiginiz bir eşyanızı ona verin.(Onu yanıdığımdan beri en sevdiğim eşyam o oldu zaten.)

100- Dondurmanızı onunla paylaşın.(Hayatımı bile onunla paylaşırım zaten.)

101- Birlikte resim çektirin.(Ne yazık ki aşkım foto çektirmeyi hiç sevmiyor.)

Tuesday, February 24, 2009

Atom Shake Tarifi

Eee evde bu kadar elma ve portakal varken apple shake yapmadan olmazdı.Ben başta olmak üzere hepimiz bunu çok seviyoruz.Kesinlikle deneyin hem çok sağlıklı hemde çok lezzetli oluyor.Zaten bir yemeğin sağlıksız olduğunu düşünüyorsam kesinlikle evimde yapmıyorum.Ama lezzetsizse yada ben sevmiyorsam evimde dahi yapmıyorum :)
Alttaki tarif dört kişiliktir ona göre malzemeleri azaltıp arttırabilirsiniz.

Malzemeler ;

- 2 adet portakal (kabuklarını soyup, beyaz liflerini ayıkladım)
- 8 adet elma (kabukları soyulup, çekirdekleri ayıkladım)
- 1 adet limon
- 4 adet olgun muz
- 1 çay bardağı beyaz şarap (İsteğe bağlı arkadaşlarım şaraplı seviyor ama ben içki kullanmadığım için kendi bardağıma eklemiyorum.)

Atom Shake Tarifi ;

Bütün malzemeleri smooth cihazıma ekliyorum.Smooth cihazımı çalıştırıyorum.En sonunda içine bolca buz ekleyip buzlar iyice kırılana kadar bekliyorum.Bardaklara koyup servis ediyorum ve herkes alkışlayan gözlerle bana bakıyor.

PS:Sevildiğimi kimse hissettirmiyor değil ama sevildiğimi hissetiğim anları ölümsüz kılmak istiyorum.

Mikrodalgada Minik Börek Tarifi

Evet bütün gün dışarda dolaştım ama gece gelecek misafirlerim ya karınları aç gelirse diye düşünmeye başladım.
Ne yazık ki benim evime gelen bütün arkadaşlarım hatta ev arkadaşımın arkadaşları bile nasılsa yemek vardır, hatta bazen (evde yemek olmadığı halde) mis gibi kokular geliyor sizden diyenler dahi olur.
Arkadaşlarım sırf benim tembelliğim yüzünden bu akşam bizde kalıp bana ders çalıştıracaklar, çünkü bugün okulu astım.Bende onlara yemek hazırlamaya başladım ama arkadaşlarım yemeği yedik dediler.(Bunun anlamı bize atıştırmalık hazırla demek.)Bende evimde uzun süredir bitiremediğim milföyleri kullanmaya karar verdim.

Malzemeler ;

- 5 yaprak milföy
- 10 adet çekirdeği çıkarılmış zeytin
- 1 çay bardağı rendelenmiş kaşar
- 5 dilim sucuk
- 1 tatlı kaşığı yoğurt

Mikrodalgada Minik Börek Tarifi

Milföylerimi dışarıya çıkartıp iyice yumuşayana kadar bekledim.Milföylerin her birini dörde böldüm.İçlerini farklı malzemelerle doldurup iki ucunu iyice yapıştırdım.Yoğudumu 1 tatlı kaşığı suyla iyice çırpıp milföylerimin üzerine sürdüm.800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.derece) 5 dakika bekledim.Ağzını açıp 2 dakika beklettim, sonra mikrodalgamın ızgarasını en son seviyeye açıp 2 dakika daha mikrodalgamı çalıştırdım.
Pastahaneden aldığımız minik böreklere benzedi tadı, çok lezzetli oluyor.
Ayrıca yağ eklemeye gerek duymadım çünkü milföy zaten aşırı yağlı bir maddedir.
Üzerine yoğurt yerine yumurta sürmeyin, yumurta mikrodalgada yanlız pişince çok lezzetli oluyor ama böreğin üzerinde çok kötü kokuyor ve pekte şık olmuyor.

Leman Kültür Ankara

Bütün gün dışarıda zaman geçirdiğimiz için Cici Piknik'te yenen öğle yemeği bizi ne yazık ki doyurmadı zaten sabah kahvaltısında sadece simit yemiştik.Bu sefer sevgilim kesinlikle doğru dürüst bir yere gitmeliyiz dedi.Ve nasıl oldu bilemiyorum ama bu seferde beni kandırdı.Ama gittiğimiz yeri ben seçtim çok uzun süredir Leman Kültüre gidemiyorduk.Bugün tam vaktidir diye düşündüm iyiki de öyle yapmışız.

Leman Kültür'e girdiğim anda kendimi karikatürde yaşıyormuşum gibi hissediyorum.Garsonların aşırı rahat olması insanı rahatsız ediyor bazen ama aşçının ellerine sağlık lezzetinden asla taviz vermiyor.Aslında para harcamaktan çok rahatsız olan bir insan değilim ama normal bir yemeğe saçma bir ambians yüzünden servet dökülmesine karşıyım hele ki hergün Maltepe Köprüsünün altında soğuktan korunmak için ateş yakan aç insanları gördükten sonra bende sokağa saçabilecek kadar çok para olmadığına karar verdim.

Menü önünüze geldiği an karikatürleri okumaktan, yemek siparişi veremiyorsunuz zaten.Yemek olarak pizza ve tavuk finger istedik bu seferlik, ama siz isterseniz öküz beğendi, sandwiç, gatananın tavuğu, bezgin bekir köftesi falanda sipariş verebilirsiniz.

Ben alkol kullanmıyorum ama iki kızın çok fazla rahatsız olmadan, cici bici giyip kasılmadan ve çok ciddi meblalar ödemeksizin rahatça yemek yiyip, biralarını yada şaraplarını yudumlayabilecekleri bir yer.

Pizzanın yanına acı sostan istiyorum.Pizzalarımı doğrayıp acı sosa batırıyorum.Bazlamanın üstüne nefis bir sos, kaşar, sucuk ve envai çeşit malzeme.Tam olarak bir pizza değil ama tadı çok güzel hele ortasında gelen taze sebzelerden yapılan salatayı afiyetle yiyorum.Tabii ki tek başıma yemek olmaz aşkımada yediriyorum.Ağzını öyle bir dolduruyorum ki pizzayla, portakal suyunu yudumlayacak yer kalmadığını farkedip kıskıs gülüyoruz.Ne olursa olsun biz bu adamla çok eğleniyoruz.

Tavuk Fingerlarıda nar gibi kızartmışlar hele o lezzetli sosu yok mu, en çok o sosun lezzetini seviyorum.Tabii ki onun yanındada tazecik bir salata geliyor, aşkım fingerları sosa buluyor ama biz acı sossuz yaşayamadığımız için bolca acı sosa buluyoruz ertesinde.

Birbirimize yemekler yediriyoruz.Ya gittiğimiz bütün mekanlar çok güzel yada aşkım yanımda olduğu için çok mutluyum .Yediğim yemekler güzel biliyorum ama boncuk gözlüm yanımda olmazsa, benim olmazsa yediğim yemekler lezzetli olur mu?Yada ben yemek yiyebilirmiyim? Bilmiyorum.

İnsanın kafası eğildiği zaman koyabileceğinden emin olduğu bir omuz olması dünyanın en güzel şeyi.Aşkım seni çok seviyorum her ne kadar sen zahmet edipte bu yazıları okumasanda..

PS:Bilmeyenler için Leman Kültür Yüksel Caddesinde.

Cici Piknik Ankara

Bugün bütün gün gezdiğim için kimse kusura bakmasın ama yemek yapamadım, ama yapamadım dediysem yemedim demedim farkındaysanız.Tabii ki yedim benim gibi bir insanın sokakta ne bulup nasıl yediğini merak ettiniz tabii ki ama ben yenek yapmayı bildiğim kadar güzel yemeklerin nerede yeneceğinidi çok iyi bilirim.Aslında bundan sonra kırmızı ete son demiştim ama Cici Piknik'in kömür ateşinde pişirilen mis gibi döneri yüzünden daha fazla tutamadım kendimi, bir döner bu kadar mı güzel yapılır.Daha Sıhhiyeden yukarı doğru çıkarken kokusunu duydum sanki yalvara yalvara sevgilimi Cici Pikniğe soktum (beyimiz ucuz yerlerde ayak üstü yemek yemeği sevmezde :) Aslında genelde döneri dürümde severim ama Cici Piknikte bu alışkanlığımdan vazgeçerim ekmekte yerim dönerimi.

O mis gibi kokan döneri, dönerin yağıyla ıslattıkları ekmeğe bolca dolduruyorlar üzerine soğanı ve yeşilliği koyuyorlar.Tabii ben bütün bunlar olurken ağzımın kenarını peçeteyle silmekle meşgulüm zira ağzımın suyu akıyor ve yere damlamasına engel olmam gerekiyor.Sakın yanında kola içipte güzelim döneri mahvetmeyin ağzımızın tadını kaçırmak çok gereksiz.Kendi yaptıkları hafif ekşi ayranınızı alın.

Dönerinizi yerken ayranınızı yudumlayın.Yanınızda birde ömrünüzü geçirmeyi dilediğiniz adam varsa bundan daha mutlu bir yer olabilirmi.Hesap hem ucuz gelecektir hemde bu lezzeti hep damağınızda hissedeceksinizdir.

PS:Belki bilmiyorsunuzdur diye adresini vereyim dedim.Ama bildiğim kadarıyla eve sipariş getirmiyorlar.Ama Kızılay yakınlarında oturuyorsanız şansınızı deneyin derim ben.

Kumrular Sokak 8/C
Çankaya, Ankara
Tel: 418 15 01

Sırt Korsesi

Kusura bakmayın bugün yazı yazamadım.
Sabah kalktığımdan beri koşturuyorum.
Aşkıma sırt korsesi aldık bugün, eğer sizde bilgisayar başında çok duruyorsanız ve aşkımın sırtındaki gibi hafif bir kamburunuz oluştuysa sizde kendinize bir sırt korsesi temin edin derim ben.
Kullanmak için yanınızda biri daha olması lazım çünkü aşkım çok yadırgadı ve yarım saatte en az 10 defa çıkartıp yeniden taktı ve kendi başına taktığı içinde çok zorlandı.Kollarının altı kıpkırmızı olmuş.

Nasıl temin edebilirim?

Sıhhıye'deki perşembe pazarının alt tarafındaki medikalcilerden, büyük alışveriş merkezlerinin içinde bulunan medikalcilerde, Ulus'ta İtfaye Meydanının yanındaki medikalciler çarsından.Nerden alırsanız alın sakın 25 TL'den fazla vermeyin.Sabahtan beri gezdiğimiz her yer 50 TL derken, biz Sıhhıye'den 20 TL'ye aldık.

Nasıl Kullanabilirim ?

Belinizden geçen cırt cırtı yapıştırıp, kollarınızın altından dolarsınız ve iyice sıkıp diğer cırt cırtıda yapıştırırsınız.Artık istesenizde eğik oturamazsınız.Ama en güzeli üzerine kıyafet giydiğinizde dışardan belli olmaması.

Faydası Var mı?

Kesinlikle evet bir kere bunu taktıktan sonra istemesenizde dik oturmak zorunda kalıyorsunuz, sadece bir saat takıp çıkarttığınızda dahi istemeden dik oturma alışkanlığı kazanıyorsunuz.

Monday, February 23, 2009

Mikrodalga Fırında Ayva Tatlısı Tarifi

Bugünlerde bitkisel ürünlere çok ciddi merak sardım.Şampuanlarım zeytinyağlı, detarjanım %99 limonlu, duş jelim çikolata ve tarçınlı.Ama hepsi aktar benzeri yerlerden alınma ve gerçekten çok sağlıklı.Ama asıl en güzel buluşumu tarifimin altına yazıyorum.

Malzemeler ;

- 2 adet orta boy ayva (Çekirdekleri ayıklayın ama atmayın.)
- 3 su bardağı vişne suyu
- Yarım su bardağı esmer şeker (İsterseniz beyaz şekerde kullanabilirsiniz ama o zaman yarım çay bardağı kullanmanızı tavsiye ederim.)
- İsteğe bağlı kaymak yada dondurma

Mikrodalga Fırında Ayva Tatlısı Tarifi ;

- Ayvaların kabuklarını soyup ikiye bölün ve çekirdeklerini çıkarın.Mikrodalga kabına koyup üzerine suyunu ekledim.Mikrodalgamı 800 wattta (mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın) 10 dakikayı ayarladım.
- Mikrodalgam durunca kapağını kapatıp 600 wattta (mikrodalganız dereceliyse 3.dereceyi ayarlayın) 5 dakikayı ayarladım.
- Afiyet olsun.

Sigarayı Bırakmanın Yolları

Aşkım sigarayı bırakmaya karar verdi, dün söz verip sigarayı kenara attı.Dün gün boyunca sigara içmedi ama bugün kahvaltıdan sonra dayanamayıp yarım sigara içti.Bende hemen internette araştırmaya başladım, sigarayı bırakmanın yollarını buldum hemen sizede yazayım istiyorum.Sizde sigarayı bırakın diye.

Bakın sigarının sizin için ne gibi zararları var;

- Günde 5 TL'ye sigara alsanız ve 40 yıl sigara içseniz 73.000 TL para harcayacaksınız.
- Ağız kokusu yapar, diş ve diş eti hastalıklarına yol açar.
- Dudak, yanak ve gırtlak kanserine neden olur. Hatta sigarayı yakmadan dudağında taşıyan yada tütün çiğneyenlerde de ağız için kanserleri görülür.
- Dilde, tat alma duyusunda bozulmalar olur.
- Beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Öğrenme bozuklukları, hafıza zayıflığı ve erken bunama görülür.
- Göz merceğinin saydamlığının azalmasına yani katarakta sebep olur.
- Cildin yapısının bozulmasına neden olur. Leke ve kırışıklık oluşur. Selülitlere sebep olur.
- Burunda koku alma duyusu azalır.
- Sinüzit, farenjit, bademcik ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu hastalıklarına yol açar.
- Damar sertliğini hızlandırır. Beyin ve kalpte damar tıkanıklığına neden olur. Kalp krizi ve tansiyon yükselmesi görülür.
- Erkeklerde iktidarsızlığın başlıca sebeplerindendir. Ayrıca mesane kanserinin önemli nedenlerindendir.
- Akciğerlerde çeşitli hasarlara, astım ve kronik bronşit gibi hastalıklara neden olur. Bronşlarda ve akciğerlerde birçok çeşit kanserin oluşmasına neden olur.
Gastrit, ülser ve reflü hastalığına sebep olur. Mide ve yemek borusu kanserine yol açar.
- Gebelikte tüketilen sigara düşük doğumlara ve bebekte gelişme geriliğine neden olur.
- Erken menopoz ve rahim kanserinin sebebidir.
- Parmaklarda sararmaya ve tırnaklarda zayıflamaya yol açar.
- Kemik erimesine neden olur.
- Burger hastalığına sebep olur. Bu haslatık, el ve ayaklardan başlayarak tıkanıklığa yol açar ve uzuvların kesilmesi gerekir.
- Vücutta yorgunluk, uykusuzluk hali, stres, gerilim, performansta düşme ve reflekslerde azalma görülür.
- Pankreas kanseri riski artar.
- Hastalık, yara ve ameliyat tedavileri uzun sürer.
- Kullanılan ilaçları etkisizleştirebilir.
- Bütçenize yük olur, çevre kirliliğine yol açar, yangınların en önemli sebeplerindendir.
- Çocuklarınız kanseri önleyen genlerden yoksun hayata gelir.
- Hamilelerde %10-15 eksik kiloda doğuma ve bebek zeka eksikliğiyle doğar.
- Çevrenizdekileri de bu zararları verirsiniz. Çocuğunuzun sigaraya başlama oranı daha fazladır.

Bu kadar çok zararı olan bir şeyi içiyorsunuz ama ben henüz sigaranın bir tane faydasını göremedim ama görenler yazmış onuda hemen size aktarıyorum.

Sigaranın Faydaları ;

- Sigara içeni köpek ısırmaz; çünkü yanında baston taşır.
- Evine hırsız girmez; çünkü sabahlara kadar öksürür.
- Üzerine sinek konmaz; çünkü buram buram nikotin kokar.
- Fazla yorulmaz; çünkü yorulunca tıkanacağını bilir.
- Yürümek için zorlanmaz; çünkü tekerlekli iskemlede gezdirilir.
- İhtiyarlamaz; çünkü genç yaşlarda sevdiklerine kavuşur.
- Yüzlerine renk gelir; çünkü dişleri ve bıyıkları sapsarı olur.
- Vücutları bir kuş gibi hafifler; çünkü ileri dönemdeki dolaşım bozukluğundan ötürü önce parmakları, sonra da el ve ayakları kesilir.

Ve son olarak sigara nasıl bırakılır onları yazıyorum.

Sigarayı Bırakmanın Yolları ;

- Sabahları kahvaltıdan önce sigara içmeden güne başlayamayan, her fırsatta dumanaltı olmak için binbir türlü sıkıntıya katlanan, sigarasız kaldığında adeta kişilik değiştirecek kadar kendini kaybeden bir sigara bağımlısı mısınız? O halde sağlığınızı, geleceğinizi tehlikeye atmış durumdasınız. Üstelik bunu siz de biliyorsunuz. Haydi gelin, hayatınızı kurtaracak o kesin karar doğru adım adım nasıl yaklaşacağımızı gözden geçirelim. Sigarayı vücudumuzdan değil, hayatımızdan nasıl kovabiliriz, bir düşünelim.. Sigara kullanımı genellikle ergenlikte başlar. Ülkemizde 15 yaş üzerindeki 16 milyon kişi sigara içmektedir. Ergenler genellikle özenme, arkadaş çevresinden etkilenme,bağımlılık arayışı, kimlik karmaşası gibi nedenlerle sigaraya başlarlar. Bunun yanında yaşadıkları stresle başetmede zorluk çeken gençler, sigaraya yönelmektedir. Araştırmalar sigara içen ergenlerin benlik saygısının daha düşük olduğunu göstermektedir. Depresyon yaşayan kişiler de sigaraya daha fazla yönelir. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde toplumun %43.6'sı sigara içmektedir. Bu oran erkeklerde %62.8, bayanlarda %24.3'tür.

- Türkiye'de insanların %10.6'sı sigarayla ilişkili nedenlerle ölmektedir. Terörden yılda 2-3 bin, trafik kazalarından 6-7 bin, sigaraya bağlı hastalıklardan ise yılda 35 bin (günde 100 kişi ) hayatını kaybetmektedir. Sigara kullanımına bağlı ölüme yol açan hastalıklardan bazıları; kronik bronşit, amfizem, akciğer kanseri, kalp enfarktüsü, beyin damar hastalıkları, kalp damar hastalıkları, kronik tıkayıcı akciğer hastalıklarıdır. Araştırmalarda yapılan hesaplamalar gösteriyorki, günde 15 sigara içen 30 yaşındaki bir insanın normal ömrü, 5 yıl kısalmaktadır.

- Sigara içenleri yanıltan en önemli durumlardan biride sigara kullandığı halde kansere yakalanmayan pek çok insan olduğu gibi, sigara içmediği halde kanser olan pek çok insanın bulunmasıdır. Unutulmamalı ki sigara içenlerin çoğu, akciğer kanserine yakalanmasa da sigara içen bir kişinin akciğer kanseri olma riski, içmeyene göre 8 kat fazladır ve akciğer kanseri olanlann % 80'i sigara içmektedir. Üstelik sigara sadece akciğer kanseri değil ağız boşluğu, gırtlak, yemek borusu, böbrek, rahim ağzı, mesane ve pankreas kanserleri ve akut lösemi riskini de arttırmaktadır. Sigara, kanser dışında mide ülseri, burger has talığı, bağışıklık sisteminin zayıflaması, hormonların etkilenmesi sonucu kadınlarda cilt kırışıklıkları, adet düzensizlikleri, erken menapoz gibi pek çok soruna yol açabilmektedir.

- Özenti ya da stresle başetmek için başlanan sigara, bir süre sonra zevk verici olmaktan çıkar ve kişi sigarayı içmediginde ya şadığı sıkıntıdan (yoksunluk belirtileri) kaçmak için sigara içmeye devam eder. Yoğun sigara kullanan kişiler, son sigaradan birkaç saat sonra tütün arayışı, huzursuzluk, sinirlilik, keyifsizlik, gerginlik, konsantre olamama gibi yoksunluk belirtileri yaşamaya başlar ve zamanla buna uykusuzluk, iştah artışı ve kalp atışı hızında azalma eklenir. Bu belirtiler 2-3 gün içinde en yüksek düzeye ulaşır ve 2-3 hafta sürer, iştah artışı ve kilo alma 6 ay devam edebilir. Özellikle tatlı yiyeceklere karşı aşırı istek olur. Dikkat isteyen işlerde performans bozulabilir. Bu belirtiler, yeniden sigaraya başlamanın en önemli nedenidir. Çoğu sigara tiryakisi, sigarayı istediği zaman bırakabileceğini iddia eder ama bu belirtileri yaşayacak kadar sigaradan uzak kalmadığı halde bunun kendi tercihi olduğunu söyler. Oruç gibi, sigaradan uzak kalmak zorunda kaldıkları zaman, yukarıda saydığımız belirtileri yaşadıklarında ise bunu sigaraya değil, açlığa bağlarlar. Durumunu inkar etmek, her bağımlılık türünde tipik bir tutumdur.

- Araştırmalar sigara içenlerin % 90'ının sigarayı bırakmak istediklerini fakat bunu başaramadıklarım göstermektedir. Uyandıktan hemen sonra sigara içenler, hastayken sigara içenler, sigaradan uzak duramayanlar, sabahları daha fazla sigara içenlerin ciddi derecede bağımlılığı vardır ve bu kişiler sigarayı bırakmakta zorlanırlar. Sigarayı bırakanların %70'i ilk ayda tekrar kullanmaya başlarlar. Sigarayı bırakmış olanların dörtte birinden azı, ilk girişiminde bunu başarmıştır. Sigarayı kalıcı olarak bırakanların çoğu bunu başarmadan önce 3-4 kez bırakmayı deneyip yeniden başlamışlardır. Güzel haber şu ki, sigarayı bırakmaya çalışıp bırakamamak her şeyin sonu değildir.Neden başarısız kalındığından ders alarak bunu başarıncaya kadar tekrar tekrar gayret etmek gerekir. Araştırmaların verdiği başka iyi bir haberde de, Amerikada sigara içen kişilerin yaklaşık %45'inin sonunda sigarayı bırakabilmesidir. Demek ki en iyisi, sigaraya hiç başlamamak. Eğer başlanmışsa bırakmak mümkün, ama geç kalmamak gerekir.

- Sigara bırakma programlarında en sık kullanılan yöntemler nikotin yerine koyma tedavileri (nikotin sakızları, nikotin bantları)Bupropion, psikoterapi, hipnoz ve akupunktur. Nikotin sakızları ve cilde yapıştırılan bantlar, özellikle fazla sayıda sigara kullanan kişilerin sigarayı bıraktıklarında yaşadıkları ciddi yoksunluk belirtilerini yatıştırmaya yarar. Avrupanın pek çok yerinde ve Amerika'da sigarayı bırakmak için uzun süredir kullanılan Bupropion(Zyban) isimli depresyon ilacı, Türkiyede de son zamanlarda kullanılmaya başlandı. Bu ilaç, sigara bırakıldığında ortaya çıkan huzursuzluk, sinirlilik, gerginlik, konsanatre olamama, uykusuzluk ve iştah artışı gibi depresif belirtileri azaltır. Yeniden sigaraya başlamanın en önemli nedeni, bu belirtilerdir ve Bupropion kullanan kişilerin uzun vadede yeniden sigaraya başlama riski, kullanmayanların yarısı kadardır. Bupropion, bir çok depresyon ilacının aksine, uyku ve iştah artışı ya da cinsel isteksizlik gibi yan etkilere neden olmamaktadır. Hipnoz olmaya yatkın kişiler ise bu metottan büyük yarar gö rebilir. Hipnozla sigaradan soğumak ve sigaraya karşı iradeyi güçlendirmek mümkündür.

- Sigarayı bırakmak için kendinizi hazırlayın.Bırakmak istediğinize dair olumlu karar verin. Bunun ne kadar zor olabileceğine dair olumsuz düşünceleri engellemeye çalışın.
Bırakmak isteyişinizin bütün nedenlerini sıralayın. Her gece yatmadan önce bu nedenlerden birini 10 kez tekrar edin.Sağlığınız ve başkalarına karşı sorumluluklarınızın yanında, güçlü kişisel nedenler geliştirin. Örneğin sigara molaları, satın almak için koşuşturma, ateş arama için ziyan ettiğiniz toplam zamanı vb. düşünün.Kendinizi fiziksel olarak forma sokmaya başlayın: Düzenli egzersiz yapın, daha fazla sıvı alın, yeterince dinlenin ve aşırı yorgunluktan kaçının.Bırakmak için bir tarihi hedef olarak belirleyin. Doğum gününüz, evlilik yıl dönümünüz gibi özel günleri seçebilirsiniz. Eğer yoğun olarak iş yerinde sigara içiyorsanız, tatilde bırakın. Belirlediğiniz günü kutsal gibi kabul edin, hiçbir şeyin onu değiştirmesine izin vermeyin. Böylece bırakma gününüzü her yıl kutlayabilirsiniz.
Ne Bekleyeceğinizi Bilin!Bırakma belirtilerinin -geçici- oldugunu bilin. Geneli sadece 2-3 hafta sürer.Yeniden başlamaların çoğunlukla, bırakma belirtile hala en yoğun düzeyde ve vücudunuzun nikotine bağımlı, olduğu sigarayı bırakma dan sonraki ilk hartada meydana geldiğini bilin. Bunun geçireceğiniz en zor zaman oldugunun farkında olun ve bu kritik dönemi atlatmak için iradeniz, aileniz, arkadaşlarınız gibi bütün şahsî kaynaklarınızı kullanın.Diğer yeniden başlamaların çoğununda, sigarayı bıraktık tan sonraki ilk 3 ay içinde oldugunu bilin. Yeniden başlama özellikle stresle, beklenmedik şekilde tetiktenin Bu durumlar sigarayı rahatlamayla özdeşleştirdiği için, kişinin otomatik olarak sigaraya yöneldiği anlardır. Bunlar meydana gelmeden önce kendini hazırlamak zor olduğu için, oldugunda fark edebilmek önemlidir. Unutmayın, sigara bir alışkanlıktır, ama kırabileceğiniz bir alışkanlıktır.Daha önce sigarayı temelli bırakmış kişilerin çoğunun. bunu ancak birkaç denemeden sonra yapabildiklerin! bilin. ilk denemede bırakanlardan biri olabilirsiniz, ama 'yılmayın' ve yeniden deneyin.

- Hedeflediğiniz günde sigarayı bırakabileceginize dair bir arkadaşınızla iddiaya girin. Sigara paranızı her gün bir kenara koyun ve eğer sigara içerseniz o parayı bir yere bağışlayın. (Ama sigara içerseniz. vazgeçmeyin, gücünüzü toplayıp yeniden deneyin.)
- Eşizin ya da bir arkadaşınsın sizinle birlikte sigarayı bırakmasını isteyin.
Ailenize ve arkadaşlarınza sigarayı bırakacağınızı ve bunun tarihini söyleyin. Bu, hem bırakmadan önce. hem de sonra önemli bir destek kaynağı olabilir

- Marka değiştirin, tadını kötü bulduğunuz bir markaya geçin.Hedeflediğiniz bırakma gününden 2 hafta önce, katran ve nikotin içeriği düşük bir markaya geçin. Bu, sigara içme davranışınızı değiştirmenize yardımcı olacakür. Ancak, da ha fazla sigara içmeyin, içinize daha sık ya da daha derin çekmeyin, parmağınızla filtrenin deliklerin! kapatmayın. Bunların hepsi aldığınız nikotin miktanni arttırır; oysa amaç vücudunuzu yavaş yavaş nikotinsizliğe hazırlamaktır.

- Her bir sigaranın sadece yarısını için.Her gün ilk sigaranızı yakmayı bir saat geciktirin.Günün yalnızca tek ya da çift saatlerinde içme kararı alın.
Önceden, o gün kaç sigara içeceğinize karar verin. Bu sayının üstündeki her sigara için istediğiniz bir yere para bağışlayın.Yeme alışkanlığınızı, sigarayı azaltmanıza yardımcı olacak şekilde değiştirin. Örneğin süt için (çoğu kimse sütün sigarayla gitmediği düşünür).Yemeklerinizi, sizi sigaraya yöneltmeyecek şeylerle bitirin.
"Kafanızı toplamak" istediğinizde sigara yerine bir bar dak meyve suyu için.
Unutmayın ki sigarayı azaltmak bırakmanıza yardımcı olur, ama bunun yerini tutmaz. Günde yedi sigaraya ka dar indiyseniz bırakma tarihini belirleme ve ona bağlı kalma zamanı gelmiş demektir.

- Gerçekten istediğiniz zaman için. Sırf alışkanlıktan dola yı sigara yakmaya kalktığınızda, kendinizi yakalayın.Kül tablalarınızı boşaltmayın. Bu, her gün kaç sigara içtiğinizi size hatırlatacak, izmaritlerin görüntü ve kokular. hoş olmayacaktır.İçtiğiniz her bir sigaranın farkına varın. Ters elinizi kullanarak, sigarayı farklı bir cebinize ya da her zaman koyduğunuzdan başka yerlere koyarak otomatik olarak sigaraya uzanma davranışınızı kırın.Gün boyu birçok kere, hiç düşünmeden sigara içiyorsanız, her sefer bir sigara yakarken aynaya bakmaya çalışın. Bunu istemediğinize karar verebilirsiniz.

- Sigarayı kartonla almayı bırakın. Bir paket bitmeden diğerini almayın.Evde ya da işte, yanınızda sigara taşımayı bırakın. Sigaraya ulaşmanızı zorlaştırın.

- Sizin için özellikle zevk verici olmayan şartlarda sigara için. Örneğin başkalarıyla birlikte içmekten hoşlanıyorsanız bunu yalnız yapın. Sandalyenizi boş bir köşeye doğru çevirin ve sadece içtiğiniz sigarayla onun olumsuz etkilerine konsantre olun.Bütün izmaritlerinizi büyük bir cam kavanoz içinde toplayarak, sigaranın pisliğini hatırlamak için saklayın.

-Sigarasız olma egzersizleri yapın.Bir daha asla sigara içmeyeceğinizi 'düşünmeyin.' Her seferinde, o günü de sigarasız geçirmeyi düşünerek bırakın.Kendinize bugün sigara içmeyeceğinizi söyleyin ve içmeyin.Uzun süre kalan sigara kokusundan kurtulmak için elbiselerinizi temizleyin.

- Bütün sigara ve kibritleri atın. Çakmakları ve kül tablalarını saklayın.Diş hekimine gidip dişlerinizi temizleterek sigara lekelerinden kurtulun. Dişlerinizin bu şekilde ne kadar güzel gözüktüğüne dikkat edin ve onları öyle tutmayı hedefleyin.
Kendiniz ya da bir başkası için almak istediğiniz şeylerin listesini yapın.Maliyetleri sigara paket fiyatı üzerinden hesaplayın ve bu hediyeleri almak için parayı bir kenara koyun.O büyük günde kendinizi çok meşgul edin. Sinemaya, spor yapmaya gidin; uzun yürüyüşler yapın ya da bisiklete binin.Ailenize ve arkadaşlarınıza o günün sigarayı bırakma gününüz olduğunu hatırlatın.Onlardan ilk haftalarda yaşayacağınız zorluklarda size yardımcı olmalarım rica edin.Kendinize bir mükafat ya da kutlama niyetiyle özel bir şey verin.

- Evde, iş yerinde ve çevrenizde temiz, taze, sigarasız bir ortam oluşturun. Kendiniz için çiçekler alın.Sigarayı bıraktıktan sonraki ilk birkaç gün kütüphane, müze, tiyatro, ibadethane gibi sigara içilmesine izin verilmeyen yerlerde mümkün olduğunca çok vakit geçirin.Bol su ve meyve suyu için. (Ama kafein içeren meşrubat ta sakının)
Alkol ve kahve gibi sigara ile bağlantı kurduğunuz içeceklerden sakının
Elinizde sigara bulunmasını özlüyorsanız, anahtarlık, tespih, kalem gibi bir şeyle oynayın.

Kaynak: www.goguscerrahisi.com

Sunday, February 22, 2009

Mikrodalgada Bayat Ekmek Böreği

Doğaya duyduğum saygıyı anlatmıştım bununla ilgili sürekli yaptığım bir tarifi vermek isterdim.O yüzden az önce uzun süredir yaptığım, tarifimi mikrodalgada uyguladım.Hemen size de yazmak istedim kesinlikle çok güzel ve ucuz bir tarif kesinlikle hem tam bir öğrenci yemeği, hemde benim gibi hiçbir şeyi çöpe atmak istemeyen insanlar için çok gerekli bir tarif.

Malzemeler ;

- 1 adet bayat ekmek
- 2 su bardağı peynir (Evde hangi peyniriniz varsa onu kullanın, ben evdeki tüm didiklenmiş peynirleri kullanıyorum.)
- 2 adet sosis
- 1 kaşık tereyağı (Ben tereyağı kullanmadım, onun gerine sprey yağ kullanıyorum içinde soya yağı var ama tereyağı kokusu veriyor.)
- 2 çay kaşığı tuzot

Mikrodalgada Bayat Ekmek Böreği ;

- Bayat ekmeklerin fazla içini çıkardım.Elimle küçük parçalara böldüm.Üstüne çıkacak kadar (yaklaşık 3 su bardağı ) kaynar su ekledim, 2 çay kaşığı tuzotu ekledim.Mikrodalgamı 800 wattta (Mikrodalganız dereceliyse 4.derece) 3 dakika çalışrırdım.
- Ekmeklerimi çıkarıp süzgeçe koydum ve soğuyana kadar bekledim.Soğuduktan sonra elimle sıkaraksuyunu iyice akıttım.Tepsime sprey tereyağı sıkıp ekmeklerimi üzerine dizdim.Arasına sosis ve peynirlerimi koyup üzerine bir kat daha ekmek döşedim.(Ben en üstüne dil peyniri yada eski kaşar koyuyorum ama siz koymasanızda olur.)
- Mikrodalgamı 800 wattta 12 dakika çalıştırdım.Kapağını açmadan önce 5 dakika dinlenmeye bıraktım.
- Afiyetle yedim :)

Doğaya Nasıl Saygı Duyabiliriz ?

Bizim evde çöp haftada bir kere dışarı çıkartılıyor.Hayır pis yada üşengeç değilim.Sadece doğaya son derece saygılı olduğumu düşünüyorum.
Cola içmiyorum.Evime gelenlerede içirmiyorum, bu sayede hem colanın zararlarından koruyorum kendimi, hem boşuna plastik tüketimine katkıda bulunmuyorum.İçeceklerimin cam şişede olmasına dikkat ediyorum, şişenin ağzı büyükse saklayıp içine makarnalarımı koyuyorum.Kullandığım malzemelerin kaplarının kağıt yada geridönebilen malzemelerden olmasına dikkat ediyorum.Çöpümü herhangi bir poşete koymaktansa, geridönüşebilen büyük çöp poşeti kullanıyorum.Paramı harcıyorum ama doğaya kıymak gibi bir cehalette bulunmuyorum.Camları, karton kutuları ayrı bir poşette biriktiriyorum.Mümkün olduğunca depozitolu malzemeler kullanıyorum.Çöpleri gelişi güzel doldurmaktansa çöp poşetimi tamamen dolduruyorum.
Sonra en önemlisi evdeki herşeyi sonuna kadar kullanıyorum.Maydanozumun saplarını kaynatıp içiyorum, ıspanağın köklerini kavurup börek yapıyorum, evde içemeyeceğim kadar süt varsa yoğurt yapıyorum, sütüm bozulduysa kaynatıp peynir yapıyorum, bayatlamış ekmeklerimi ıslatıp börek yapıyorum.İnsanlar açken ben hiçbirşeyi çöpe atmaya kıyamıyorum.Ve açıkçası bu özelliğimi çok seviyorum, böylece hiç olmazsa insanlığa azda olsa faydam var diye düşünüyorum.Övünüyorum kendimle böylece.

Saturday, February 21, 2009

Raw Food Nedir?

Size daha önce öğrenip yaptığım birkaç raw food tarifi vermeye karar verdim.Ama önce raw food nedir onunla ilgili bilgi vermek istiyorum.Raw food yaşayan yemek demek, yiyecekler 40 derecenin üzerindeki ısılarda besinlerin değeri ölüyor.Tabii ki raw food beslenme çeşidini benimseyecekseniz etide hayatınızdan çıkaracaksınız tabii seviyorsanız suşi yiyebilirsiniz.

Raw food yemeği benimserseniz, cildiniz ve vücudunuz daha canlı ve daha sağlıklı olacak ayrıca midenizi boş gıdalarla doldurmamış olursunuz.

Mikrodalgada Sebze Çorbası Tarifi

Size çok güzel bir detoks çorbası tarifi veriyorum. Hem sadece sebzelerden oluşan harika ve çok lezzetli bir tarif ayrıca malzemeleride çok uygun fiyata alıp çok sağlıklı ve lezetli bir çorba yapabilirsiniz.

Malzemeler ;

- 1 adet kereviz
- 2 adet havuç
- 1 adet patates
- 1/2 demet maydanoz
- 1/2 demet dereotu
- 1 adet soğan
- 3 diş sarımsak
- 1 su bardağı doğranmış domates
- 1 adet avakado (isteğe bağlı)
- 2 adet biber
- 1 çorba kaşığı zeytinyağı

Mikrodalgada Sebze Çorbası Tarifi ;

- Bütün malzemeler küp küp doğradım, mikrodalgaya dayanıklı bir tencereye koyup üzerine 1 litre su ekledim.
- 800 wattta 10 dakika çalıştırdım.(mikrodalganız dereceliyse 4.dereceyi ayarlayın.)Mikrodalgam durduktan sonra 5 dakika bekledim.
- Yumuşayan sebzelerimi blenderdan geçirip üzerine karabiber ve zeytinyağı ekledim, tekrar 800 wattta 10 dakika çalıştırdım.
- Çorbam hazır bilerek tuz eklemedim detoks için tuzsuz yememiz lazım.(böggh)Ne yapalım bir hafta böyle :(

İtalyan Salatası Tarifi

Bugün ingilizce siteleri gezerken, ne kadar sağlıksız beslendiğimi bir kere daha gördüm.Aslında iki senedir kızartma yemiyorum, hipoglisemi olduğum için şekeri çok ölçülü kullanıyorum, yemeklerimde zeytinyağı kullanıyorum.Yok ama yeterince sağlıklı yaşamıyorum fazla hareket etmiyorum çünkü, stres deseniz en alasını yaşıyorum, genelde eğlenceli bir kızım ama depresif zamanlarımda çok oluyor.

Artık daha sağlıklı yaşamaya karar verdim.Pazar gecesi itibarıyla yaşamımda uygulayacağım kuralları yazıyorum bence sizde dikkat edin.

Sağlıklı Bir Hayatın Kuralları ;

- Geceleri saat 23:00'te uyuyacağım.
- Sabahları saat 06:00'da uyanacağım.
- Kalkar kalkmaz üzerimi kalınca giyinip 30 dakika yürüyeceğim.
- Evime gelip koca bir bardak ballı sütü kafama dikeceğim.
- Kahvaltıda iki fındık, iki ceviz, iki badem yiyeceğim
- Her gün kahvaltımda yeşillik yiyeceğim.
- Günde bir öğün raw food yiyeceğim.
- Çok güzel bir ders programı hazırlayıp uyulacak.
- TV izlenmesi azaltılacak.
- Laptopla ve sitemle belli saatler dahilinde haşır neşir olunacak.

Malzemeler ;

- 1 kutu garnitür (Ben yazdan haşlayıp hazırlıyorum, satın almak çok sağlıksız geliyor.)
- 2 adet çubuk salatalık turşusu
- 1 yemek kaşığı mayonez (Ben yağı ve sodyumu azaltılmış becel mayonez kullanıyorum, biraz lezzetsiz ama çok daha sağlıklı.)
- 2 yemek kaşığı süzme light yoğurt(Farkındayım herşeyin lightını öneriyorum ama hayvansal yağdan kendimi soyutlamam gerekiyor.)
- 5 dilim hindi salam

Hafif İtalyan Salatası Tarifi ;

Turşuyu ve salamlarımı küp küp doğradım.Garnitürümü süzüp soğuk sudan geçirdim.Garnitürümü, turşumu, salamımı, yoğurdumu ve mayonezimi karıştırdım.Hem lezzetli hemde çok daha hafif oluyor.Mayonezi doldurup yemek terine sadece tadını vermek daha sağlıklı.

PS:Kurallar bunlardır buna uymayanlar anasınıda alır gider.

Humus Tarifi

Bugün humus yapmak istedim, sevgilim çok seviyor ama tek bir markanınkini onuda 10 gündür aramasına rağmen bulamadı.Ben onu hiç humussuz bırakırmıyım.Günlerden cumartesi nasılsa bütün gün evde humus yaptık.Ve bu günü meze günü ilan ettik.Ayrıca çok güzel kararlar aldık.Artık et yemeği azaltacağız.Daha sağlıklı beslenip daha uzun süre mutlu olacağız.

Arkadaşlarımızla aldığımız diğer kararlar ide şöyle ;
Artık giymediğimiz bütün kıyafetleri ihtiyacı olanlara vereceğiz.Taksi kullanmayıp çocuklarımıa daha temiz bir dünya sunacağız.Elektirik ve suyu daha az kullanmaya özen göstereceğiz, doğalgazı yakmadan önce daha sıkıca giyineceğiz.Enerji kaynaklarının sonu geleceğini bilerek yaşayacağız.Dünya bizim olabilir ama kiralık bir hayat bizimkisi, giderken arkamızda pislik bırakmayacağız.

Malzemeler ;

- 1 bardak nohut (haşlanıp kabukları alınmış)
- 5 yemek kaşığı tahin
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 adet limonun suyu
- 1/4 çay kaşığı kimyon
- 1/4 çay kaşığı tuz
- 1/4 çay kaşığı karabiber
- 1/2 çay kaşığı pul biber

Humus Tarifi ;

Nohutları iyice ezdim, diğer malzemeleri bir kapta iyice çırpıp ezilmiş humusların üzerine koydum.İyice yoğurdum.
Hazırdı artık,afiyet olsundu.

Güzel Yemek Fotografları





Yemeklerimin fotograflarını çekmek istiyorum ama güzelim yemeklerim börtü böcek gibi duruyor.Ama yaptığım bir araştırma sonucu yurtdışında yemek fotografçılığı yapan değerli sanatçılar varmış.Onlardan bir kaç fotograf göstermek istiyorum.

Friday, February 20, 2009

Mikrodalgada Sıcak Çikolata Tarifi

Madem bugün sütün faydalarını anlattık ve madem sitemizde mikrodalga tarifi veriyoruz.Buyrun soğuk kış gecelerinde içimi ısıtan annemin sıcak çikolata tarifini vereyim.

Malzemeler;

- 2 su bardağı süt
- 2 çay kaşığı kakao
- 1 adet çubuk tarçın
- 3 adet magnum çikolata (İçinde kırmızı biber olandan)
- 1 çorba kaşığı bal
- 1 çay kaşığı hint cevizi rendesi (Hindistan cevizi değil ama muskat gibi bir adı vardı.)
- 1 çay kaşığı zencefil

Mikrodalgada Sıcak Çikolata Tarifi ;

Bitter çikolatayı 800 wattta (mikrodalganız dereceliyse 4.derece)20 saniye çevirip üzerine bal hariç diğer malzemeleri ekleyip 800 wattta 1,5 dakika mikrodalgamı çalıştırdım.Üzerine balıda ekleyip buz çözücüde 1 dakika daha çalıştırdım.Ve sıcacık çikolatam hazırdı.

PS:Tarçın çubuğu yerine tarçında kullanabilirsiniz ama tarçın tane tane ağzınıza gelir ben rahatsız oluyorum.